Eda Çamlı | Ed. Seda İstifciel
Haftalık Sanat Haberleri ( 30 Haziran - 7 Temmuz) :
Cumhuriyet’in Merceğinden Bir Bakış: Arif Hikmet Koyunoğlu’nun Fotoğrafhanesi İstanbul’da
İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, erken Cumhuriyet dönemi mimarlarından Arif Hikmet Koyunoğlu’nun objektifinden 20. yüzyıl başına ışık tutan bir sergiye ev sahipliği yapıyor. “Maceraperest Bir Mimarın Fotoğrafhanesi: Arif Hikmet Koyunoğlu 1893–1982” başlıklı sergi, mimarın hem mesleki üretimini hem de kişisel gözlemlerini bir araya getiriyor.
Suna ve İnan Kıraç Vakfı Arif Hikmet Koyunoğlu Fotoğraf Koleksiyonu’ndan derlenen sergi, Koyunoğlu’nun Sanâyi-i Nefîse Mektebi’ndeki öğrencilik yıllarından Anadolu’daki mimari yapı incelemelerine, Balkan ve Birinci Dünya Savaşı dönemlerinden Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki projelerine uzanan kapsamlı bir dönemi belge niteliğinde aktarıyor.
Ankara’daki Türk Ocağı Binası’nın detaylı çekimleri, Selçuklu ve Osmanlı mimarisine dair kareler ve mimarın kişisel uğraşlarına dair sahneler; yalnızca bir mimarın değil, dönüşen bir ülkenin görsel güncesini sunuyor. Koyunoğlu’nun fotoğrafları, nostaljik bir belge olmanın ötesine geçerek mimari ile hafıza, bireysel gözlem ile ulusal kimlik arasında kurduğu bağ ile dikkat çekiyor.
İzleyicisini 1930’lara kadar uzanan bir zaman yolculuğuna çıkaran “Maceraperest Bir Mimarın Fotoğrafhanesi”, 17 Mayıs 2026 tarihine kadar İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Galerisi’nde ziyaret edilebilir.
*Görsel, Anadolu Ajansı resmi web sitesinden alınmıştır.
Cendere Sanat Müzesi “Sudan Sebepler” Sergisiyle Kapılarını Açtı
İstanbul’un kültürel haritasına yeni bir soluk kazandıran Cendere Sanat Müzesi, kapılarını “Sudan Sebepler” adlı açılış sergisiyle açtı. Su hakkı ve suyun paylaşımı üzerinden uygarlık ve barbarlık anlatılarını gündeme taşıyan sergi, 15 Ekim 2025 tarihine kadar sanatseverlerle buluşacak.
İBB Miras tarafından restore edilerek kent yaşamına yeniden kazandırılan Cendere Su Pompa İstasyonu’nun dönüşümüyle hayata geçen Cendere Sanat Müzesi, açılışını İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Miras iştiraklerinin katkılarıyla gerçekleşen bu dikkat çekici sergiyle yaptı. Küratörlüğünü Ezgi Bakçay ve Sena Tural’ın üstlendiği sergide, 14 sanatçının suya dair çok katmanlı ve çok yönlü yorumlarına yer veriliyor.
“Sudan Sebepler”, suyu yalnızca yaşamsal bir kaynak değil; aynı zamanda kültürel, ekonomik, mitolojik ve sanatsal bir hafıza alanı olarak ele alıyor. Mezopotamya’dan Nil’e, Ganj’dan Sarı Nehir’e uzanan tarihsel ve sembolik bir referans ağı üzerinden şekillenen sergi, suyun hem bir hak hem de bir emanet olduğu fikrini merkeze alıyor. Ziyaretçileri suya dair yeni bir bakış geliştirmeye davet eden sergi, ortak bir gelecek tahayyülünün adil su paylaşımı olmaksızın mümkün olamayacağına vurgu yapıyor.
Arzu Arbak, Aşkın Ercan, Bahadır Yıldız, Bedia Ekiz, Bünyamin Bozkuş, Cemil Cahit Yavuz, İlgen Arzık, Kemal Tufan, Özcan Yaman, Seniha Ünay, Serkan Yüksel, Sevgi Akyüz, Yağmur Çalış ve Zeynep Doğa Karabulut’un eserlerinden oluşan seçki, suyun efsanelerdeki arındırıcı gücünden savaşların ve barışların yaşandığı pınarlara kadar uzanan bir anlatı ağı kuruyor.
“Sudan Sebepler”, hem içeriğiyle hem de yeni bir kültür mekânının ilk adımı olmasıyla İstanbul sanat sahnesinde önemli bir durak olmayı hedefliyor.
*Görsel, kultursanat.istanbul resmi web sitesinden alınmıştır.
Farhad Abdi’den Sessiz Bir Direniş: “To Become A Tree” Artopol’de
Artopol Global Signatures, O4 Gallery iş birliğiyle, İranlı sanatçı Farhad Abdi’nin “To Become A Tree” başlıklı kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Küratörlüğünü Zahra Habibizad’in üstlendiği sergi, 3–16 Temmuz 2025 tarihleri arasında 42 Maslak’taki Artopol mekânında sanatseverlerle buluşacak.
Farhad Abdi, doğayı yalnızca bir temsile indirgemeyen, onunla derin bir sessizlik içinde diyalog kuran poetik bir yaklaşımla izleyiciyi karşılıyor. To Become A Tree serisi, ağaç metaforu üzerinden şekillenen sessizlik, yalnızlık, direniş ve yenilenme gibi temaları güçlü çizgiler, toprak tonları ve yalın formlarla görselleştiriyor.
Sanatçının çizgilerinde bedenle manzara iç içe geçerken, damar gibi yayılan formlar görünmeyen bir enerjiyle çevreye yayılıyor. İnsan bedenini andıran figürler, sadece doğaya değil; aynı zamanda ruhsal varoluşa ve içsel dirence de işaret ediyor. Bu yaklaşımıyla Abdi, izleyiciyi bir görüntüden çok bir düşünceye, bir manzaradan çok bir varoluş biçimine davet ediyor.
“To Become A Tree”, bireysel duruşlarıyla bir araya gelen formlar aracılığıyla güven, bağ ve sessiz bir dayanışma hâli kurarken; doğayla insan arasındaki sınırların belirsizleştiği bir zihinsel manzara sunuyor. Farhad Abdi’nin meditatif dünyasını keşfetmek isteyenler için sergi, kısa süreliğine İstanbul’da izlenebilecek nadir bir fırsat sunuyor.
*Görsel, artopol resmi web sitesinden alınmıştır.