14 Nisan 2025 Pazartesi

Gör, Düşün,Yorumla: Sanatın Çoğul Anlatıları

Eda Çamlı  |  Ed. Seda İstifciel

Haftalık Sanat Haberleri ( 14 Nisan - 21 Nisan) :

İtalyan Yaratıcılığının Başkenti Bu Yıl İstanbul

İtalya Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanlığı tarafından 2023’te başlatılan Dünyada İtalyan Yaratıcılık Başkentleri Festivali, bu yıl İstanbul’da düzenlenecek kapsamlı bir etkinlik programıyla devam ediyor. İtalyan Kültür Merkezi ev sahipliğinde gerçekleşen festival, 2025 boyunca İstanbul’un yaratıcı şehir kimliğini İtalyan sanatı, tasarımı ve mimarisiyle zenginleştirmeyi amaçlıyor. Etkinlikler, 16 Nisan–28 Mayıs tarihleri arasında farklı mekânlarda izleyiciyle buluşacak.

Festivalin öne çıkan sergilerinden biri olan “Sevgili Pinokyo”, Rami Kütüphanesi’nde 28 Mayıs’a kadar ziyaret edilebilecek. Carlo Collodi’nin ölümsüz karakteri Pinokyo’nun 140. yılı vesilesiyle hazırlanan sergide, 21 tasarım objesi ve 62 grafik proje yer alıyor. Küratörlüğünü Giulio Iacchetti’nin üstlendiği sergi, İtalyan tasarımcı ve grafik sanatçılarının Pinokyo’yu yeniden yorumladığı çağdaş işlere odaklanıyor.

16 Nisan’da İTÜ Mimarlık Fakültesi’nde gerçekleşecek “Carlo Scarpa: The Complete Buildings” başlıklı konferans ise İtalyan mimarlığının efsanevi ismine dair kapsamlı bir bakış sunacak. Prof. Dr. Jale N. Erzen, Emiliano Bugatti, Cemal Emden ve Prof. Dr. Miyuki Aoki Girardelli’nin konuşmacı olarak katılacağı etkinlikte, Scarpa’nın mimari dili, detaylara verdiği önem ve teorik yaklaşımı ele alınacak. Konferans, İtalyanca-Türkçe simultane çeviri ile ücretsiz olarak izlenebilecek.

Festivalin son ayağında ise “Aynaların Uberto’su” adlı belgesel, 17 Nisan’da saat 18.30’da SALT Galata’da izleyiciyle buluşacak. Marco Mensa ve Elisa Mereghetti’nin yönettiği film, İtalyan sahne tasarımının usta ismi Uberto Bertacca’nın hayatını ve tiyatro, opera ile müzikale katkılarını sanat dünyasından tanıklıklarla aktarıyor. Gösterim, Türkçe altyazılı ve ücretsiz olarak gerçekleştirilecek.

İstanbul’un kültürel haritasına İtalyan yaratıcı bakışını taşıyan festival, mimariden tasarıma, grafik sanattan sahneye uzanan çok disiplinli yapısıyla kente ilham veriyor.


 *Görsel, icistanbul resmi web sitesinden alınmıştır.

Bellek ve Başkaldırı Üzerine Görsel Bir Anlatı: “Anti-Baby”

Gökçen Cabadan’ın son dönem üretimlerini bir araya getiren “Anti-Baby” başlıklı kişisel sergisi, 3 Mayıs’a dek Öktem Aykut’ta sanatseverleri bekliyor. Sanatçının son iki yılda ürettiği 13 eserden oluşan sergi, içe dönük bir sorgulamanın ve kişisel bir evrenin izini sürüyor.

“Anti-Baby”, Cabadan’ın kendi deneyimlerinden yola çıkarak kurduğu bir yetişkin masalı gibi. Sanatçı, çoğunlukla yağlı pastel ile ürettiği resimlerinde ev içi yaşamı, büyüme sancılarını ve benlik arayışını ele alıyor. Eserlerde ana rahmine duyulan özlemle şekillenen cenin pozisyonu, yalnızlık, güven ve konfor gibi kavramlarla örülürken; dış dünyanın ürkütücü genişliği, ötekilik ve bir arada var olma hâliyle çarpışıyor.

Gerçekdışı sahnelerin ve hayali portrelerin bir arada kurgulandığı sergi, bedenin ve belleğin zaman içindeki dönüşümüne dair katmanlı bir anlatı sunuyor. “Anti-Baby” ismiyle, doğumdan sonra başlayan karmaşık ve çoğu zaman yorucu sürece dair içsel bir serzeniş dile getiriliyor.

Cabadan, çocuk gelişiminde hikâye anlatımının rolünden ilham alarak, kendine ait olanı paylaşırken izleyiciyi de bu anlatının bir parçası olmaya davet ediyor. Yanıt aramak kadar, yan yana durmanın ihtimaliyle de ilgilenen sanatçı; sorgularını, tereddütlerini ve kırılganlıklarını açık yüreklilikle görünür kılıyor.

Denef Huvaj’dan Fotoğrafla Yürüyen Bir Düşünce: “Dışarısı Büyüyor”

İBB Kültür ve İBB Miras’ın katkılarıyla gerçekleşen Denef Huvaj’ın kişisel sergisi “Dışarısı Büyüyor”, 7 Eylül’e dek Büyükada Taş Mektep’te izleyiciyle buluşuyor. Huvaj’ın modern toplumu ve şehir hayatını sorgulayan fotoğrafları, izleyiciyi hem bedensel hem de zihinsel bir yolculuğa çıkarıyor.

Taş Mektep’in yakın zamanda tamamlanan restorasyonunun ardından kültür-sanatla yeniden hayat bulan mekânı, bu kez Huvaj’ın yürüyüş temalı işleriyle anlam kazanıyor. Sanatçı, beton yollar, motorlu araçlar ve dijital akışlar arasında kaybolan bireyin hikâyesini, yürüyerek düşünmenin ve yavaşlamanın imkânı üzerinden anlatıyor.

Yürümek, Huvaj için yalnızca bir hareket değil, bir direniş biçimi. “Dışarısı Büyüyor”da yer alan fotoğraflar; şehirden doğaya, hızdan durmaya, belirsizlikten berraklığa uzanan adımlarla izleyiciyi kendi temposunu bulmaya çağırıyor. Sergi, adanın sakin atmosferinde, içeri ve dışarı arasındaki sınırların bulanıklaştığı bir düşünce coğrafyası kuruyor.

İzole sokaklar, doğada kaybolan patikalar, insanın yönünü aradığı anlar... Tüm bu imgeler, sergide yalnızca görsel bir anlatı değil; insanın kendi varlığına ve dünyayla kurduğu ilişkiye dair bir keşif sunuyor. Denef Huvaj’ın “Dışarısı Büyüyor” sergisi, yürümeyi yeniden hatırlatan, izleyicisini mekânla, zamanla ve kendiyle baş başa bırakmayı amaçlayan bir çağrı niteliğinde.

 

Görsel, kultursanat.istanbul resmi web sitesinden alınmıştır.


Yorumunuzu bırakın