10 Mayıs 2024 Cuma

Wim Wenders ve Koji Yakusho İstanbul’da!

Kumru Yaren Cengiz  |  Ed. Murat Kadaş


43. İstanbul Film Festivali 26 Nisan’da İstanbul’da bir basın toplantısı düzenledi. Konuşmacı olarak, Wim Wenders ve Koji Yakusho'nun yanı sıra Istanbul Film Festivali Direktörü Kerem Ayan ile MUBI’nin kurucusu ve CEO'su Efe Çakarel yer aldı. Sinema yazarı Engin Ertan’ın toplantının moderatörlüğünü  üstlendiği toplantıda Wim Wenders ve Koji Yakusho basın mensuplarının odağındaydı. Perfect Days filmi ile dünya çapında gündemde olan iki isim öncelikle İstanbul’a dair beğenilerini ifade etti. Sabah uyandıklarında boğazı görmenin büyüleyiciliğinden bahsettiler. Ardından basın tarafından çeşitli sorular soruldu. Ayrıca Perfect Days filminin ortaya çıkış sürecinden, yönetmenin filmle kurduğu kişisel ilişki de anlatılanların arasındaydı.



 

Japonya'nın Oscar Adayı olan Perfect Days, Kôjı Yakusho'ya 76. Cannes Film Festivali'nde “En İyi Erkek Oyuncu” ödülünü getirmişti.

 

78 yıllık yaşamında ilk kez İstanbul’a gelmiş olduğunu “Bu anı 78 yıldır bekliyorum.” şeklinde belirten Wenders, aynı günün akşamında Atlas 1948’de gösterimi gerçekleştirilen Wenders, Anselm filminin öncesinde festival tarafından verilen bu yılki Sinema Onur Ödülü’ne sahip olurken, ödülünü Zülfü Livaneli'den aldı.

 

Çağımızın hastalığı "aşırı tüketim" sorulan sorular arasında dikkat çekti. Wenders’a daha önce yaptığı bir söyleşisine atıfta bulunarak iletilen soruya Wenders: “Fazla şeyle yaşıyoruz. Bir bavulla yaşayanlar var. Gezegenimiz için de böyle daha iyi olur. Ben umutsuz bir koleksiyonerim. Daha az olma fikri bana çok ilgi çekici geldi. Hayatımızı basitleştirdikten sonra bu karakterin ne kadar doğru olduğunu düşündüm. Çok şeyle yaşamış ama mutlu da değildi. Bir gün karar verdi farklı bir hayat yaşamaya karar verdi. Basitlik daha önemliydi. Çok pahalı bir makinesi vardı ama olsun. Elektroniğe ve çokluğa ihtiyacı olmadığını fark etti. Hayatında en fazla ihtiyaç duyduğu şey belki müzikti. Eski bir kamerası, birkaç tane de cep defteri… Yeterdi bunlar. İlk çekim gününden önce boş bir daire bulduk. Çok da güzel bi yer. Bizim sanat yönetmenimiz tasarladı içini. Dekore etti. Dehşete düştüm görünce. Dedim ki Koji’ye burası sizin karakterinizin evi. İhtiyacınız olmayan her şeyi gösterin dedim. 2 saat sonra hiçbir şey kalmadı evde. Sandalyeyi bıraksa iyiydi. Boş bir ev oldu. Sanat yönetmenimiz ise şok oldu.” şeklinde yanıt verdi.



Türkçeye 'Mükemmel Günler' şeklinde çevirebileceğimiz Perfect Days’in devam filmini yapmak istediğine buna da Perfect Nights (Mükemmel Geceler) adını verebileceğini söyleyen Wenders, Koji’nin de bu fikri ilk kez orada duyduğunu belirtti.

Gelen bir soru üzerine daha önceki filmlerinde yiyecek-içeceklerden uzak durduğunu belirten Wenders, bu filminde ilk kez yiyecek-içecek kullandığının altını çizdi. Karakterin beslenme alışkanlığının da alçak gönüllü olması gerektiğini vurgulayan Wenders, “Ben makine kahvesi seviyorum mesela. Karaktere de makine kahvesi aldırttım. Tüm filmlerimde yiyecek-içeceklerden kaçtım. Bu benim için bir çıkış yoluydu. Karakterin yemek yemesi benim için de yeniydi. Seks gibi hep kaçtım diğer filmlerimde.” şeklinde konuştu. Wenders filmiyle şahsi kurduğu bağları da toplantı boyunca çok güzel özetledi.

 

Koji Yakusho ise daha çok karakteri üzerinden sorulan sorularda söz aldı. Koji, Japonya'da her şeyin bir ruhu olduğuna inanıldığını, bunun tuvaletler için de geçerli olduğunu belirtti. Tuvaletlerin kutsal ruhunun adının Kami olduğunu söyleyen Koji, küçüklükten beri bu inançla yetiştiğini ifade etti. Her  temizlik yapışında onun tarafından korunduğunu düşünürmüş. Her zaman Kami’nin varlığının farkındayım diyen Koji, Hirayama ismindeki karakterinin tuvalet temizlemesiyle olan bağını buradan açıkladı.

 

Film, bilindiği üzere 2020 Tokyo Olimpiyatları için yapılan tuvaletler üzerine mimari bir belgesel çekilmesi niyetiyle ortaya çıktı. Wenders’e bu yönde gelen teklif ise hepimizin severek izlediği ve bu yıl hep gündemde olan belgesel türünden tamamen azade Perfect Days filmiyle sonuçlandı.

Yorumunuzu bırakın