Eda Çamlı | Ed. Murat Kadaş
Untraditional
Ertuğrul Güngör ve Faruk Ertekin’in sanat dolu dünyaları, Kütahya ve İznik’in zengin kültürel mirasından ilham alarak yeni bir sergiyle Anna Laudel İstanbul'da buluşuyor. "Untraditional" adını taşıyan sergi, özgün desenleriyle tanıdık ancak alışılmadık izler bırakıyor ve 28 Nisan 2024 tarihine kadar ziyaret edilebilir.
Galerinin portföyüne yeni katılan bu iki sanatçı, seramik sanatını modern tasarım ögeleriyle birleştirerek Kütahya ve İznik’in kültürel hafızasını yeniden yorumluyor. Sergi, geleneksel kadın motiflerinden seramik sanatına uzanan geniş bir kültürel zenginlikten besleniyor ve izleyicilere derinlemesine bir düşünsel deneyim sunuyor.
Ertuğrul Güngör ve Faruk Ertekin, çocukluklarını birlikte geçirdikleri Kütahya'dan aldıkları ilhamla, seramik sanatının hassas doğasını modern bir perspektiften ele alıyorlar. Sergi, Erken Cumhuriyet Dönemi yağlı boya eserlerinden İznik çinilerine kadar geniş bir imgelem havuzunu modern ve çağdaş figürlerle birleştirerek yeni semantik katmanlar oluşturuyor.
Her bir eser, geleneksel sanat anlayışını sorgulayarak izleyicilere alışılmışın dışında bir deneyim sunuyor. Sergide yer alan eserler, farklı kültürlerden esinlenen sanatsal referansları keşfetmek isteyen izleyicilere evrenselliği ve düşünsel dönüşümü anlama fırsatı sunuyor.
"Untraditional" sergisi, eleştirel düşünceye sahip sanatçıları övgüyle selamlarken, izleyicilere tanıdık ancak kendine özgü bu yeni ifade biçiminin parçası olma fırsatı sunuyor. Anna Laudel İstanbul'un ev sahipliğinde gerçekleşen bu etkileyici sergi, sanatseverleri zengin ve ilham verici bir sanat yolculuğuna davet ediyor.
Fotoğraf Anna Laudel resmi web sitesinden alınmıştır.
Yukarı Düşenler
Dirimart, Özlem Günyol & Mustafa Kunt'un "Yukarı Düşenler" adlı üçüncü sergisini 20 Mart–28 Nisan 2024 tarihleri arasında Dirimart Dolapdere’de sanatseverlerle buluşturuyor. Bu sergide, sanatçı ikilisi çeviri, kodlama, yapıbozum, sınıflama, eklemleme ve üst üste bindirme gibi yöntemler kullanarak işlerini oluşturuyor.
"Yukarı Düşenler", sergi için özel olarak hazırlanan dört yeni çalışma ve toplamda yedi eseri bir araya getiriyor. Gücün fiziksel büyüklük veya yükseklikle ifade edilmesine mizahi bir bakış sunan sergi, nesneleri parçalara ayırarak fiziksel ve bağlamsal bağlamlarından koparıp yeniden düzenleyen sanatçı ikilisinin estetik arayışını yansıtıyor.
İzleyiciyi karşılayan "Ne Yukarı ne Aşağı" başlıklı yapıt, dünyanın en yüksek bayrak direğine çıkan merdivenden bir kesitin 1:1 ölçekli modelini içeriyor. Bu yapıt, güce doğru dikey bir yol oluşturarak güç temsilcisi olarak düşünülebilecek bayrak direklerinin perspektifini yataya kaydırıyor ve izleyiciyi düşündürüyor.
Serginin merkezinde yer alan "Saat" adlı yapıt ise yere yatırılmış bir saati içeriyor. Saatin çizgiler ve sayılar olmadan zamanı göstermesi, izleyicinin zaman, mekân ve yer kavramlarını sorgulamasına neden oluyor.
"Yukarı Düşenler", Özlem Günyol & Mustafa Kunt'un işlerini bir araya getirerek izleyiciyi farklı okumalara yönlendiren bir düzen oluşturuyor. Bu sergi, gücün ve hiyerarşinin insan ölçeğine indirgenerek insanı merkeze alan bir perspektif sunuyor.
Fotoğraf Dirimart resmi web sitesinden alınmıştır.
Ozan Sağdıç: Fotoğrafçının Tanıklığı
Türkiye'nin fotoğraf tarihinde önemli bir yere sahip olan Ozan Sağdıç'ın 70 yıllık kariyerine odaklanan geniş kapsamlı bir sergi, "Fotoğrafçının Tanıklığı" başlığıyla İstanbul Modern’de izleyicilerle buluşuyor. Sergi, belgesel fotoğraf alanındaki çalışmalarına odaklanırken aynı zamanda Türkiye'nin sosyal, politik, ekonomik, kültürel ve görsel tarihine de ışık tutuyor.
Ozan Sağdıç, Türkiye'nin değişen yüzünü döneminin belgesi olarak kayıt altına alan önemli bir fotoğraf sanatçısı olarak öne çıkıyor. Özellikle fotoğrafın nadir çekildiği dönemlerde ürettiği eserlerle Türkiye'nin görsel hafızasının oluşumuna katkıda bulunan Sağdıç, sergisinde ülkenin politikacılarından sanat ve edebiyat dünyasının önde gelen isimlerine, sokak hayatından kesitlere kadar geniş bir yelpazede fotoğrafını sunuyor.
Sergide yer alan 127 fotoğraf aracılığıyla 1950'lerden günümüze Türkiye'nin değişen panoramasını izleyiciyle buluşturan Sağdıç, siyah beyaz ve renkli fotoğraflarında insanların günlük yaşamlarını, çalışma hayatını, eğlencelerini ve sokak atmosferini hümanist bir bakış açısıyla yansıtıyor. Sergi, vintage baskılar ve döneme ait Hayat dergisi örnekleriyle fotoğrafların üretildiği teknik ve döneme de ışık tutuyor.
Fotoğraf İstanbul Modern resmi web sitesinden alınmıştır.