22 Temmuz 2024 Pazartesi

Sembollerin Ötesinde: Sanatın Sosyal Mücadele ve Kimlik Araştırmaları

Eda Çamlı  |  Ed. Murat Kadaş

Soyut Madde

Galeri 77, yeni karma sergisi "Soyut Madde" ile soyut sanatın farklı yaklaşımlarını keşfetmeye davet ediyor. Sergi, neredeyse sadece soyut eserler üreten yedi sanatçıyı bir araya getiriyor: Armen Gevorkian, Hamlet Hovsepian, Mesut Karakış, Armén Rotch, Kirkor Sahakoğlu, Tigran Sahakyan ve Arman Vahanyan. 3 Ağustos tarihine kadar Galeri 77’nin Karaköy’deki mekanında gerçekleşecek olan sergi, sanatseverleri soyut sanatın kimi zaman vahşi, kimi zaman ise sükûnet dolu dünyasına bir keşif yolculuğuna çıkarıyor.

Sergi, canlı ve dinamik jestlerden minimal ve tek renkli kompozisyonlara kadar geniş bir yelpazede soyut sanatın günümüzde ulaştığı farklı yaklaşımları gözler önüne seriyor. Armen Gevorkian'ın coşku dolu fırça darbelerinden, Hamlet Hovsepian'ın derinlikli ve planlı düzenlemelerine kadar uzanan bu çeşitlilik, izleyicilere soyut sanatın zengin ve çok katmanlı dünyasını sunuyor. Sergi, aynı zamanda sanatçıların üretim süreçleri ve tekniklerinin önemine vurgu yaparak, soyut sanatın arkasındaki yaratıcı süreci de izleyicilere tanıtıyor.

Galeri 77'nin bu sergisi, soyut sanatın dinamik ve sürekli gelişen bir alan olmaya devam ettiğini gösteriyor. Teknolojideki, malzemelerdeki ve küresel bağlantılardaki gelişmelerin yeni yaklaşımlara ve yorumlara ilham vermeye devam ettiği bu dönemde, sanatçılar yalnızca seleflerinden değil, aynı zamanda daha geniş bir yelpazedeki kültürel ve kişisel deneyimlerinden de etkilenerek, soyut sanatın canlı ve güncel bir ifade biçimi olarak kalmasını sağlıyor. Geleneksel olanın sorgulandığı, taze bakış açıları ve farklı ifade biçimlerinin yepyeni malzeme ve uygulama teknikleriyle buluştuğu bu yeni düzlemde, izleyiciler üretim sürecinin etkin şekilde işin içine dahil olduğu çok katmanlı ve zengin yaklaşımlar ile karşılaşıyor.

PİLEVNELİ Yalıkavak Grup Sergisi  

PİLEVNELİ Yalıkavak, 8 Eylül 2024 tarihine kadar Türkiye’den ve farklı ülkelerden 22 sanatçı ve bir sanatçı ikilisinin eserlerini içeren dikkat çekici bir grup sergisine ev sahipliği yapıyor. Bu sergi, sanatseverlere zengin ve çeşitli bir sanat deneyimi sunmayı hedefliyor.

Sergide, farklı teknik ve temalarla öne çıkan sanatçıların çalışmaları yer alıyor. Rasim Aksan ve Kevin Francis Gray’in eserleri PİLEVNELİ’de ilk kez sergilenirken, Tarık Töre de küçük bir kâğıt serisiyle dikkat çekiyor. Bora Akıncıtürk, kültürel referanslardan ilham aldığı çalışmalarıyla sergide yer alırken, Nevin Aladağ toplumsal ve siyasi meseleleri ele alan eserleriyle dikkat çekiyor. Refik Anadol’un EEG verilerini sanatla buluşturduğu "Neural Paintings" serisi, Adrian Altıntaş’ın dokulu beyaz yüzeyleri ve minimal renk kullanımıyla yaptığı çalışmalar, Johan Creten’in seramik ve bronzdan yaptığı alegorik heykelleri de sergide görülebilecek diğer önemli eserler arasında.

Bunun yanı sıra, çeşitli malzemeler ve tekniklerle çalışan sanatçılar arasında Ahmet Oran’ın soyut eserleri, Ardan Özmenoğlu’nun neon ve cam işleri, Can Aytekin’in mimari formları yeniden yorumlayan çalışmaları, ve Candeğer Furtun’un insan figürleri üzerine odaklanan heykelleri dikkat çekiyor. Handan Börüteçene’nin doğa ve insan arasındaki ilişkiyi sorgulayan işleri, Hera Büyüktaşçıyan’ın tarihi ve mitolojik temaları işlediği eserleri, ve Koray Kantarcıoğlu’nun minimalist çalışmaları da sergide yer alıyor.

Sergi, ziyaretçilere sanatçıların güncel temalar ve içerikler üzerindeki çalışmalarını görme fırsatı sunarken, sanatın farklı teknik ve ifade biçimleriyle nasıl çeşitlendiğini de gözler önüne seriyor. Sanatseverler için kaçırılmayacak bu sergi, zengin içeriğiyle dikkat çekiyor ve yaz boyunca ziyaretçilerini bekliyor.

Filizlendiğimiz Bir Çatlak

SANATORIUM, 27 Temmuz tarihine kadar Leman Sevda Darıcıoğlu, Ndayé Kouagou ve Elif Saydam’ın eserlerinden oluşan "Filizlendiğimiz Bir Çatlak" sergisini, Melih Aydemir küratörlüğünde sanatseverlerle buluşturuyor. Sergi, baskıcı yapıların tahakküm ve ele geçirme mekanizmalarına odaklanarak, mücadele pratiklerini tanımlamada kullanılan içi boşaltılmış kavramların ardındaki gerçek niyetleri geri kazanma yöntemlerini ele alıyor.

“Filizlendiğimiz Bir Çatlak” başlığı, Dinos Christianopoulos’un şiirinden alıntılanan ve dünya genelindeki protesto ve eylemlerde sıkça kullanılan “Bizi gömmeye çalıştılar, tohum olduğumuzu bilmeden” cümlesine doğrudan atıfta bulunuyor. Sergi, ötekileştirilen dayanışma pratiklerini hiçe sayarak agresif biçimde yaygınlaşan Batı tanımlı değerleri aşmaya yönelik girişimleri bir araya getiriyor ve özgürleşme yolunda katı tanımlar halindeki görünürlük, temsiliyet ve açılma gibi kavramları tekrar gözden geçiriyor.

Ndayé Kouagou'un "Will you feel comfortable in my corner? / Köşemde rahat eder misin?" (2021) başlıklı video çalışması, izleyicileri sohbete davet eden bir köşe yerleştirmesiyle serginin başlangıcını oluşturuyor. Elif Saydam, şeffaf perde yerleştirmesi ve kafes işi ile süslenmiş kavisli bir güvenlik aynası sergiliyor. Leman Sevda Darıcıoğlu ise Kilyos’taki kimsesiz mezarlığını konu alan video çalışmasıyla dikkat çekiyor.

Bu sergi, baskıcı sistemlerin oluşturduğu kısır döngülere hapsolmanın, hem üretim pratiklerimizi hem de mücadeleyi nasıl beslediğimizi yeniden tanımlamayı gerektirdiğini vurguluyor. SANATORIUM'da gerçekleşen bu dikkat çekici sergi, izleyicilere sanatı ve toplumsal mücadeleyi yeni bir bakış açısıyla değerlendirme fırsatı sunuyor.





Yorumunuzu bırakın