2 Aralık 2024 Pazartesi

Sanatla Yansıyan Bellek: Şehir, Kadın ve Günah

Eda Çamlı  |  Ed. Seda İstifciel

Haftalık Sanat Haberleri (2 Aralık-9 Aralık) :

All The Good Memories Are Stored

Ramazan Can ve Cem Sonel’in bireysel ve ortak üretimlerini bir araya getiren All The Good Memories Are Stored sergisi, 12 Ocak 2025’e kadar Anna Laudel İstanbul’da sanatseverlerle buluşuyor. Bu çarpıcı sergi, modern dünyanın işleyişi içinde bellek ve zaman kavramlarını, dokuma ve dijital sanatın kesişiminde sorguluyor.

Sanatçılar, geçmiş üretimlerinin devamı niteliğindeki eserlerinde, geleneksel motifleri çağdaş bir estetikle yorumluyor. Ramazan Can’ın dokuma halılarına özgü atkı ve çözgü dokuları, Cem Sonel’in binary kod yazılımından beslenen dijital led panelleriyle iç içe geçerek, kolektif bellek üzerine güçlü bir anlatı sunuyor. Sergide, halıların dokusal imgeleri ile dijital ekranların piksel tabanlı görüntüleri arasında kurulan bağ, geçmişin izlerini geleceğe taşıyan bir estetik oluşturuyor.

Sanatçıların bu sergiyle öne çıkardıkları kolektif hafıza, bireysel anılar ve geçmişin ortak bilgisinden besleniyor. Geçmiş ve geleceği çağdaş bir bağlamda buluşturan eserler, Andreas Huyssen’in belleğin zamansal statüsüne dair teorilerine de atıfta bulunuyor. Geçtiğimiz yıl Almanya’da düzenlenen Art Cologne sanat fuarında sergilenen iki eserin yanı sıra, Anna Laudel İstanbul’daki bu sergide sanatçılar toplam 20 yeni üretimlerini de izleyicilerin beğenisine sunuyor.

Ramazan Can ve Cem Sonel’in üretimlerini deneyimlemek ve belleğin dokusal haritasını keşfetmek için bu yenilikçi sergiyi kaçırmayın. All The Good Memories Are Stored sergisi, 12 Ocak’a kadar Anna Laudel İstanbul’da ziyaret edilebilir.


*Görsel, Anna Laudel İstanbul resmi web sitesinden alınmıştır.

Ara Güler’in İstanbul’u:

Ara Güler’in 18 yaşındayken kaleme aldığı “İstanbul’da Sabah” yazısından esinlenen ve şehrin geceden gündüze dönüşümünü gözler önüne seren “İstanbul Uyanıyor” başlıklı sergi, Ara Güler Müzesi’nde sanatseverlerle buluşuyor. Sergi, 4 Mayıs 2025 tarihine kadar ziyaret edilebilecek.

Bu seçkide, Ara Güler’in Beyoğlu’ndaki Güler Apartmanı’nda yer alan karanlık odasında ürettiği baskılar, fotoğraf makineleri, agrandizör gibi ekipmanlar ve arşivden seçilmiş efemeralar sergileniyor. Sultanahmet’ten Arnavutköy’e, Taksim’den Polonezköy’e kadar İstanbul’un pek çok farklı köşesinden karelerin yer aldığı sergideki fotoğrafların yarısı, ilk kez izleyicilerin karşısına çıkıyor.

“İstanbul Uyanıyor” sergisi, şehrin geceden sabaha dönüşümünü ve bu geçiş sürecindeki sessizliğin büyüleyici anlarını ustalıkla yakalıyor. İstanbul’un tanıdık siluetlerinin ötesinde, gecenin sabaha bağlandığı o eşsiz anları sunan bu kareler, ziyaretçilere yalnızca şehri değil, aynı zamanda İstanbul’un ruhunu ve sakinlerinin içsel yolculuklarını da keşfetme fırsatı tanıyor.

Ara Güler’in zamansız fotoğraflarından oluşan bu koleksiyon, hem nostaljik hem de şiirsel bir anlatımla İstanbul’un günlük yaşamını ve büyüleyici atmosferini yeniden yorumluyor. Sergi, hem İstanbul’u yakından tanımak isteyenlere hem de Ara Güler’in sanatıyla yeniden buluşmak isteyenlere unutulmaz bir deneyim vadediyor.


*Görsel, Ara Güler Müzesi resmi Instagram sayfasından alınmıştır.

Yedi Ölümcül Günah

Gözde Baykara’nın son dönem resimlerini bir araya getiren "Yedi Ölümcül Günah" adlı sergisi, MERKUR Galeri’de sanatseverlerle buluşuyor. 14 Aralık’a kadar ziyaret edilebilecek sergi, Hristiyanlıkta lanetlenen yedi ölümcül günahı—kibir, açgözlülük, öfke, kıskançlık, şehvet, oburluk ve tembellik—birer kavramsal çıkış noktası olarak ele alıyor.

Baykara’nın üretimleri, toplumsal cinsiyet kimliklerini ve kadın olgusunun farklı temsillerini sorguluyor. Sanatçı, kadın figürünü yalnızca bir seyir nesnesi ya da erkek dünyasına hizmet eden bir karakter olarak değil; femme fatale ile külkedisi arasında gidip gelen, çağdaş mitolojiden beslenen düşsel bir masal kahramanı olarak yeniden tanımlıyor.

Sergi, kadın kimliğini eril dünyanın dayattığı sınırların ötesinde, günah ve masumiyet ikiliğinde keşfe çıkarken, izleyicilere çağdaş bir mitolojik atmosfer sunuyor. Eserlerde hem bireysel hem toplumsal açmazlara dair eleştirel bir bakışla, günümüz dünyasındaki kadın olgusunun çok yönlü bir analizi yer alıyor.


Yorumunuzu bırakın