11 Kasım 2024 Pazartesi

Renklerin ve Anıların İzinde: Keribar, Akçura ve ARAF’ın Sahnesi

Eda Çamlı  |  Ed. Seda İstifciel

Haftalık Sanat Haberleri (11 Kasım-18 Kasım) :

İzzet Keribar: Renklerin Yolculuğu

İstanbul Modern, Türkiye fotoğrafçılığının ustalarına adadığı sergi serisinde bu kez İzzet Keribar’ı ağırlıyor. Usta sanatçının 1950’lerden günümüze uzanan eserlerinden oluşan İzzet Keribar: Renklerin Yolculuğu sergisi, sanatçının uzun ve renkli kariyerini gözler önüne seriyor. 20. yılını kutlamaya hazırlanan İstanbul Modern Fotoğraf Galerisi’nde yer alan sergi, izleyicilere dünyanın farklı coğrafyalarında renk, ışık ve dokunun büyüleyici bir yolculuğunu sunuyor.

Küratörlüğünü İstanbul Modern Fotoğraf Bölümü Yöneticisi Demet Yıldız Dinçer’in üstlendiği sergide, Keribar’ın sanat yolculuğu tüm detaylarıyla sergileniyor. Sanatçının fotoğrafla ilk tanıştığı dönemlerde çektiği İstanbul ve Güney Kore görüntüleri, 1980’lerde fotoğrafa yeniden dönüş yapmasıyla kazandığı deneyimle şekillenen estetik dili ve günümüze kadar süren çalışmalarını kapsamlı bir seçkiyle bir araya getiriyor. Sergi, Keribar’ın seyahat ettiği farklı ülkelerden manzara, mimari ve portre fotoğraflarına yer verirken, renk, ışık ve grafik ögeler gibi görsel detaylara da dikkat çekiyor.

Renklerin Yolculuğu, fotoğrafseverleri, Keribar’ın objektifinden dünyayı keşfe çıkararak bir bakıma sanatçının içsel yolculuğunu da deneyimlemeye davet ediyor. Çeşitli dönemlere ve kültürlere ait renkli kareler sunan bu retrospektif sergi, sanatçının yıllar içinde değişen tarzını, görsel hikâye anlatıcılığındaki derinliğini ve kendi sanatındaki evrimini izleyiciye aktarıyor. Türkiye’nin sanat sahnesine önemli katkılarda bulunmuş bir ismi yakından tanıma fırsatı sunan İzzet Keribar: Renklerin Yolculuğu sergisini, İstanbul Modern’de 25 Mayıs 2024 tarihine kadar ziyaret edebilir.


*Görsel, İstanbul Modern resmi web sitesinden alınmıştır.

Araf: Bir Mor ve Ötesi Müzikali

BKM’nin uzun süredir merakla beklenen yeni prodüksiyonu Bir Mor ve Ötesi Müzikali: ARAF, 25, 26 ve 27 Kasım tarihlerinde Maximum Uniq Hall’da prömiyer yaparak izleyicileri zamanda bir yolculuğa çıkarıyor. Mor ve ötesi hayranlarının yanı sıra müzikal tutkunlarını da kendine çeken bu gösteri, 9-10 Aralık ve 11-12 Ocak tarihlerinde de sahnede olacak. Türkiye turnesi kapsamında, 18 Ocak’ta Bursa Merinos AKKM Osmangazi Salonu’nda ve 27 Ocak’ta Ankara Congresium’da da sahnelenecek.

ARAF’ta sahnede oyuncular, mor ve ötesi şarkılarını seslendirirken canlı orkestra ile birlikte bir müzik şöleni sunuyor. Müzikalin izleyicilerine unutulmaz bir sahne deneyimi yaşatan bu yapım, seyirciyi hem müziğin nostaljik dünyasına taşıyor hem de görsel bir ziyafet sunuyor. Baran Bölükbaşı, Şifanur Gül, Reha Özcan ve Canan Ergüder gibi ünlü oyuncuların başrollerini paylaştığı müzikalde, Beyti Engin, Cem Güler, Yunus Emre Terzioğlu, Ece Yaşar, Ayşe Buse Özgel ve Ayşegül Aslan Öcal’ın da aralarında bulunduğu kalabalık bir oyuncu kadrosu sahne alıyor.

Sanat yönetmenliğini Ömer Fırat Köker’in üstlendiği ARAF, klasik bir müzik deneyiminin ötesine geçerek izleyicilere teatral bir yolculuk sunuyor. Sahneye konan her bir şarkı adeta bir hikaye anlatıyor; aşk, hayal kırıklığı, umut ve belirsizlik temaları ile örülen hikayeler izleyiciyi derin bir duygusal yolculuğa çıkarıyor. Mor ve ötesi şarkılarının nostaljik etkisini sinematik bir sahneleme ile harmanlayan müzikal, hem müzik hem de tiyatro severleri cezbeden yenilikçi bir performans vaat ediyor.




*Görsel, biletix resmi web sitesinden alınmıştır.

Anamnesis

Sanatçı Hakan Akçura, İzmir’deki ilk sergisi “Anamnesis” ile Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde sanatseverlerle buluşuyor. 15 Aralık’a kadar ziyaret edilebilecek sergi, sanatçının geçen yıl İstanbul’da Karşı Sanat’ta sergilediği çalışmaları İzmir’e taşıyarak bir gezici sergi konseptine dönüştürme kararıyla öne çıkıyor. “Anamnesis” adını, tıp ve felsefede “geçmiş deneyimleri veya bilgileri geri çağırma” anlamına gelen Yunanca kökenli bu terimden alarak, belleğin derinliklerinde gezinen, yeniden hatırlanan ve düşünceye çağrılan konuları ele alıyor.

Sergide sekiz büyük boyutlu resim, yedi online görüşme kaydı ve bir performans videosu yer alıyor. Akçura, özellikle geçmiş yüzyılın acı olaylarına, kültürel mirasın kadim anlatılarına ve unutturulmaya yüz tutmuş kökenlere yeni bir bakış açısı getiriyor. Sanatçının eserlerinde, hem tarihsel hem de duygusal hafızanın izleri üzerinden bugüne yansıyan ortak sorgulamalar ve derinlikli tartışmalar dikkat çekiyor.

Sergide yer alan görüşme kayıtlarında Yaşar Kurt, Mahir Günşiray, Selen Uçer, Nazan Kesal, Tilbe Saran, Taner Ölmez ve Laçin Ceylan gibi sanatçılara, “her gerektiğinde nasıl ağlayabildikleri” sorusunu yönelterek, insanın kırılganlıklarını ve gücünü açığa çıkarmaya yönelik içsel bir keşif sunuyor. Akçura’nın kendi atölyesinde kaydettiği performansı ise karanlık bir dünyada ruhsal ve bedensel sınırlarımızın ne kadarını aşabileceğimize dair bir davet niteliğinde.





*Görsel, kultursanat.izmir.bel resmi web sayfasından alınmıştır.






Yorumunuzu bırakın