17 Şubat 2025 Pazartesi

Renk, Ses ve Formun Sınırlarında

Eda Çamlı  |  Ed. Seda İstifciel

Haftalık Sanat Haberleri (17 Şubat-27 Şubat) :

Yeni ve En Yeni Müzik Festivali Arter’de Başlıyor

Matthias Osterwold’un sanat yönetmenliğinde düzenlenen Yeni ve En Yeni Müzik Festivali, 20-23 Şubat tarihleri arasında Arter’de müzikseverlerle buluşuyor. Bu yıl altıncı kez gerçekleşecek festival, yenilikçi müzik anlayışının sınırlarını genişleten performansları, deneysel ses arayışlarını ve disiplinlerarası işbirliklerini bir araya getiriyor.

Festivalin açılışını, Erwan Keravec yönetimindeki Bretonyalı gayda topluluğu Sonneurs gerçekleştirecek. Türkiye’de ilk kez sahne alacak olan topluluk, geleneksel çalgıların çağdaş müzikle kurduğu diyalogu gözler önüne seriyor.

Yeni ve En Yeni Müzik Festivali, çağdaş müzik sahnesinin avangard temsilcilerini, radikal ses sanatçılarını ve yeni teknolojilerle şekillenen üretimleri bir araya getirerek ses yerleştirmelerinden konserlere, intermedya performanslarından DJ setlerine uzanan geniş bir program sunuyor. Festivalde Alvin Curran, Charlemagne Palestine, Audrey Chen & Hugo Esquinca, Jessica Ekomane, Viola Yip, Rrose & Ali M. Demirel ve Black Page Orchestra gibi uluslararası sanatçılar sahne alacak.

Arter’in 2020 yılında başlattığı ve her yıl zenginleşen içeriğiyle ses sanatının farklı yönlerini keşfetmeye davet eden festival, deneysel müziğin sınırlarını zorlamak isteyen dinleyicilere benzersiz bir deneyim sunmayı hedefliyor.


 *Görsel, arter resmi web sitesinden alınmıştır.

Abdo Yalçınkaya’dan “Supernatura”

Labirent Sanat, Abdo Yalçınkaya’nın insan, doğa ve şehir temalarını farklı anlatım biçimleriyle ele aldığı “Supernatura” başlıklı kişisel sergisini 15 Mart’a kadar sanatseverlerle buluşturuyor. Yalçınkaya, eserlerinde insan yapımı tasarımların ve teknolojik araçların doğayla kurduğu gerilimli ilişkiyi gözler önüne sererken, militarizmin toplumsal etkilerini ve tüketim kültürünün sürdürülemezliğini sorguluyor.

Sanatçının resimleri, figüratif anlatımın güçlü bir yorumunu sunarken, Neo-Ekspresyonizm ve Pop-Art gibi akımlardan izler taşıyor. Yoğun renk kullanımı, dinamik kompozisyonlar ve katmanlı görselliğiyle dikkat çeken eserler, bireysel olduğu kadar toplumsal eleştiriyi de merkezine alıyor. Yalçınkaya, kent yaşamının karmaşasını, doğanın dönüşümünü ve insanın bu süreçlerdeki yerini çarpıcı bir biçimde yansıtıyor.

Sergi ismini, Fransız müzisyen Cerrone’un distopik disko şarkısı Supernature’dan alıyor. Bu referans, insan müdahalesinin doğal döngüyü nasıl değiştirdiğine dair ironik bir vurgu niteliği taşıyor. Yalçınkaya, eserlerinde bireysel hikâyelerden yola çıkarak kolektif bir anlatı kuruyor ve izleyiciyi de bu tartışmanın bir parçası olmaya davet ediyor.

Sanatçının çalışmaları, sadece görsel bir deneyim sunmakla kalmayıp, çağımızın ekolojik ve politik meseleleri üzerine de düşündürmeyi amaçlıyor. Eserlerinde doğa ve şehir arasındaki dengeyi irdeleyen Yalçınkaya, izleyiciye adeta bir gelecek öngörüsü sunuyor. “Supernatura” sergisi, hem sanatsal hem de düşünsel açıdan etkileyici bir deneyim vadediyor ve 15 Mart’a dek Labirent Sanat’ta görülebilecek.


 *Görsel, labirant sanat resmi Instagram sayfasından alınmıştır.

Osamu Kobayashi'nin İlk İstanbul Sergisi: "Bahçedaş" Dirimart'ta

Brooklyn merkezli sanatçı Osamu Kobayashi, "Bahçedaş" başlıklı ilk kişisel sergisiyle 20 Şubat - 9 Mart tarihleri arasında Dirimart'ta sanatseverlerle buluşuyor. Soyut sanatta kendine özgü bir dil oluşturan Kobayashi, minimalist formlar, cesur renkler ve akıcı fırça hareketleriyle optik derinlikler yaratarak izleyiciyi hayali manzaraların içine çekiyor.

Serginin adı, "bedfellow" kelimesinden esinlenerek "bahçe" ve "yoldaş" kavramlarını birleştiriyor. Kobayashi, bu metafor aracılığıyla geleneksel florayı soyut formlara dönüştürürken, doğal öğeleri geometrik sadelikle yorumluyor. Sergide yer alan sekiz eser, doğanın ritmini soyut bir estetikle çözümleyerek geleneksel çiçek tasvirlerine farklı bir bakış sunuyor. Uzun saplı ve tek bir çiçekle taçlandırılmış beş eser ile çiçeklerin yukarıdan görünüşlerini konu alan üç eser, sanatçının soyutlama tekniklerini çarpıcı bir biçimde ortaya koyuyor. Kobayashi'nin dinamik ve katmanlı kompozisyonları, renk ile biçim arasındaki etkileşimi öne çıkarırken, izleyiciyi yeni bir algı düzlemine davet ediyor. "Bahçedaş", sanatçının yalın ama etkileyici anlatım diliyle, doğa ve sanat arasındaki sürekli dönüşüme dair yeni bir perspektif sunuyor.

Sanatseverler, Osamu Kobayashi’nin "Bahçedaş" başlıklı bu özgün sergisini 20 Şubat - 9 Mart tarihleri arasında Dirimart Pera’da ziyaret edebilir.

 



Yorumunuzu bırakın