6 Eylül 2023 Çarşamba

N’olacak Bu Kayıp İnsanların Hali?

Yüsra Yüce   |   Ed. Derya Çağlağan

Geçtiğimiz sezonun en çok konuşulan oyunlarından biri, Tiyatro Hemhal tarafından sahneye konulan N’olacak Bu Yusuf Umut’un Hali. Daha önce Sevgili Arsız Ölüm – Dirmit ve Tırnak İçinde Hizmetçiler ile fazlasıyla konuşulan ekibin yeni oyununda yönetmenlik koltuğunda Nezaket Erden ve Ayşe Draz oturuyor. Hakan Emre Ünal'ın fikriyle yola çıkılarak kolektif bir şekilde ortaya konulan oyunu Hakan Emre Ünal ile birlikte Alis Çalışkan yazmış.

Seyirci sahneye girerken bir ön oyunla karşılaşıyor. Yusuf Umut hikayesini paylaşmaya başlamadan önce seyirci onunla tanışma fırsatı buluyor. Yusuf Umut sahneye çıktığında ise oldukça tanıdık bir figürle karşılaşıyoruz. İstanbul’da belki her gün yanından geçtiğimiz, belki geçmişte yolculuğuna ortak olduğumuz kayıp erkeklerden biri Yusuf Umut. Hikayesine on altı yaşından başlıyor, şu an ise otuz iki yaşında. Babasından boşanan annesiyle beraber gittiği baskıcı dedesinin evindeki çekyattan başlıyor hikayesini anlatmaya. Yusuf Umut, aktardığı on altı yıl boyunca ‘evini’ arıyor. Ne kendini attığı sokaklarda, ne yaptığı işlerde ve arkadaşlarıyla muhabbetinde, ne çocukluk arkadaşı Miraç’ta ne de Beyoğlu’nda tanıştığı Nina’da bulabiliyor evini. Askere gittiğinde ise annesini gördüğü halüsinasyonlar tarafından gafil avlanıyor.


Pandemi sonrasında tiyatro alanında oldukça fazla kendini ve gideceği yolu arama hikayesine rastlıyorum. Tiyatro sahnesindeki figürler, gidecekleri yolu bilmeyen, hayata hazırlıksız, kayıp kişilerden oluşuyor. Ne zaman bu hikayelerle karşılaşsam oyun çıkışında üstüme bir ağırlık çöküyor, kalbim ağrımaya başlıyor. Çünkü her bir figür farklı bir ardöyküyle ve şartlarla örülse de sahnede kendimi, ailemi, arkadaşlarımı görüyorum. Sosyal ve ekonomik bakımdan hazırlanmamış olduğumuz şartlarda gideceğimiz yolu bulmaya çalışıyoruz. Ne zaman bulduğumuzu sansak, yol daha da karışıyor, labirent daha da genişliyor. Artık evimiz gibi hissetmediğimiz evimizde, şehrimizde nefes almanın yollarını bulmaya çalışıyor, kendimize yeni bir ev arıyoruz. Bu umutsuz arayış bazen bizi Beyoğlu’nda bir barda tanıştığımız Nina’nın peşine takıyor, bazen ise askere gönderiyor. Aradığımızı bir türlü bulamıyoruz ama pes etmeyi de reddediyoruz.  Şehrimizi, işimizi, ülkemizi terk ediyor, yeni bir ev bulma hevesiyle yola çıkıyoruz. Gittiğimiz yerde arayışımız sonlanır sanıyoruz. Oysa sınırı geçince, evimizi, işimizi değiştirince mücadele bitmiyor, yeni mücadeleler başlıyor. Yusuf Umut, eskinin hayaletlerinden askere gittiğinde kurtulamıyor. Fakat belki hayatın ta kendisi bu mücadelenin kendisi, evi bulma arayışıdır. Şartlarla savaşırken bu durumu görmezden geliyoruz.


N’olacak Bu Yusuf Umut’un Hali çok uzun süre boyunca üzerine çalışılmış bir oyun. Hakan Emre Ünal, Alis Çalışkan, Nezaket Erden ve Ayşe Draz kolektif bir çabayla oyunu ortaya çıkarmış. Muhammed Ali Dönmez ışık tasarımını, Ekin Tunçeli ise hareket tasarımını üstlenmiş. Oyun boyunca, çok uzun bir oyun olmasına rağmen Hakan Emre Ünal'ın enerjisi oldukça yüksek, yerinde durmuyor, yorulduğunu hiç hissetmiyoruz. Oyunla ilgili tek problemim, oldukça akıcı olmasına rağmen uzun bir oyun olması. Hızın oldukça önemli olduğu, mesaiden oyuna, oyundan son metroya koşa koşa yetişildiği İstanbul'da bu kadar uzun bir oyun seyretmek oldukça zor. 

Yorumunuzu bırakın