Eda Çamlı | Ed. Seda İstifciel
Haftalık Sanat Haberleri (20 Ocak-27 Ocak) :
Kayıp Alfabe
Sanatçı Ahmet Güneştekin’in son altı yıllık üretimlerini bir araya getiren “Kayıp Alfabe” sergisi, Artİstanbul Feshane’de sanatseverlerle buluştu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Miras biriminin kapsamlı restorasyon çalışmaları sonrası kentin en büyük kamusal sanat mekânlarından biri haline gelen Artİstanbul Feshane, bu etkileyici sergiye 20 Temmuz’a kadar ev sahipliği yapacak.
Christoph Tannert’in küratörlüğünde hazırlanan sergi, Güneştekin’in hafıza, göç, tarih ve coğrafya temalarını işlediği disiplinlerarası eserlerini izleyiciyle buluşturuyor. Sergide, geçmişin izlerini taşıyan nesnelerle oluşturulan enstalasyonlar, toplumsal ve bireysel hafızaya odaklanan çalışmalar, mitolojik referanslarla zenginleştirilmiş tuval eserler ve video-ses yerleştirmeleri yer alıyor. Sanatçı, bronz örüntülerle tamamladığı tablolarında, Anadolu’nun son üç bin yıllık tarihine ışık tutan sikkelerden ilham alarak tarihsel anlatıyı yeniden yorumluyor.
Ahmet Güneştekin’in kırkyama tekniğiyle ürettiği seramik işleri, taş ve metal malzemelerle gerçekleştirdiği heykeller, buluntu nesneleri mikro unsurlarına müdahale ederek dönüştürdüğü yaratıcı eserler de serginin dikkat çeken parçaları arasında. Hasan Mert Kaya’nın yardımcı küratörlüğünde düzenlenen Bin Yılların Tanıkları başlıklı bölümde ise, sanatçının Anadolu’nun kültürel coğrafyasını yansıtan boyutlu çalışmaları yer alıyor.
Ayakkabılar, gaz maskeleri, sokak tabelaları, bisikletler ve daha birçok nesneyle geçmişin izlerini süren “Kayıp Alfabe” sergisi, hafıza ve coğrafya kavramlarına dair derinlikli bir sorgulama sunuyor. Ahmet Güneştekin’in bu etkileyici sergisi, sanatseverlere tarih ve sanat arasındaki bağları keşfetme fırsatı sunuyor.
*Görsel, kultursanat.istanbul resmi web sitesinden alınmıştır.
Gelecek Zamanın Süregelen Hikâyesi
Arter, Angelica Mesiti’nin bireysel ve kolektif deneyimler arasındaki ilişkiyi sorguladığı “Gelecek Zamanın Süregelen Hikâyesi” başlıklı sergisine ev sahipliği yapıyor. Nilüfer Şaşmazer küratörlüğünde hazırlanan sergi, performans videosu ve fotoğraf serisinden oluşan iki kapsamlı çalışmayı bir araya getiriyor.
Serginin merkezinde yer alan ve adını taşıdığı video, bir yağmur fırtınasının sesinin on bir icracı tarafından el hareketleri ve beden perküsyonu yoluyla canlandırıldığı bir performansı konu alıyor. Mesiti’nin, bir okul bahçesinde gördüğü yaratıcı bir oyundan esinlenerek siyah-beyaz formatta çektiği video, bireylerin jestleriyle doğayı taklit etmelerini ve bu süreçte kolektif bir uyum yakalamalarını gözler önüne seriyor. Yağmurun çiseleyen damlalardan sağanak fırtınaya dönüşen döngüsünü ellerini ovuşturma, alkışlama ve parmak şıklatma gibi jestlerle taklit eden performansçılar, izleyiciyi kuşatan bir ses ve görsel kompozisyon yaratıyor. Performans, kolektif eylemin yaratıcı gücüne dikkat çekerken, bireysel hareketlerin bir araya gelerek nasıl bir rezonans alanı oluşturduğunu gösteriyor.
Sergide ayrıca, Mesiti’nin fosilleşmiş yağmur damlalarından ilhamla ürettiği “Genç Güneş’in Solgun Işığında Yağan Yağmur” başlıklı fotoğraf serisi de yer alıyor. Milyonlarca yıl önce taşların üzerinde iz bırakan bu yağmur damlaları, geçmişin tesadüfi anlarını bugüne taşırken, doğanın geçici gibi görünen öğelerinin tarihe nasıl şekil verdiğini hatırlatıyor.
Angelica Mesiti’nin, bugünle geleceği kolektiflik ekseninde yeniden düşünmeye davet eden “Gelecek Zamanın Süregelen Hikâyesi” sergisi, Arter’in -1. kat galerisinde ziyaret edilebilir.
*Görsel, arter resmi web sitesinden alınmıştır.
ATOTAL
Pera Müzesi, “Vera Molnár’ın İzinde” sergisi kapsamında izleyicilere sıra dışı bir multimedya performansı sunuyor. Fransız sanatçı Antoine Schmitt ve besteci Franck Vigroux’un birlikte sahneleyeceği ATOTAL, 23 Ocak Perşembe günü saat 20.30’da Pera Müzesi Oditoryumu’nda gerçekleştirilecek.
Totaliter rejimlerin kontrol mekanizmalarını sanatsal bir bakış açısıyla ele alan ATOTAL, algıları manipüle eden yöntemlere yönelik eleştirel bir yorum getiriyor. Schmitt’in etkileyici canlı görselleri ve Vigroux’un güçlü müzik performansı, izleyicilere unutulmaz bir görsel ve işitsel deneyim yaşatmayı hedefliyor. Performans, hiper-senkronizasyon, tekrar ve yapı bozumunu sanatsal bir düzlemde inceleyerek eleştirel düşünceye alan açıyor.
Algoritmik yaklaşımları sanatla buluşturan eserleriyle tanınan Antoine Schmitt, ATOTAL performansında dinamik görsel düzenlemelerle duyuların sınırlarını zorluyor. Franck Vigroux’un yoğun müzikal dokusuyla birleşen bu görseller, izleyicileri totaliter kontrol tekniklerinin sorgulandığı bir atmosferin içine çekiyor. Performans, eşzamanlılık ve kontrol olgusunu yapı bozumuyla zenginleştirerek, gerçeklik algısını yeniden düşünmeye davet ediyor.
Sanatseverler, ATOTAL’i deneyimlemek için 23 Ocak’ta Pera Müzesi’ne davetli!