26 Eylül 2025 Cuma

Mercan’ın Anılarından Doğan Bir Mekân ve Sonbahar Sergileri

Orhun Atmış  |  Ed. Seda İstifciel

Ayvalık, klasik yaz turizmi rotalarından biraz farklı bir kent. Yazın doğal olarak nüfusu artıyor ancak kışın da mekânların en azından bir kısmı açık kalıyor. Son yıllarda Ayvalık’a göç eden insanlar olduğu da bir gerçek. Bu göç edenler arasında sanatçılar da var. Bu durum haliyle yeni sanat mekânlarının açılışı için bir ihtiyaç oluşturuyor. 

Bu yeni açılan mekânlar arasında yer alan Mercanev’in öyküsü ise trajik. İstanbul doğumlu fotoğraf sanatçısı ve belgeselci Ömercan Şamlı, son yıllarda ismindeki “ö” harfini düşürerek Mercan ismini kullanıyordu. Ayvalık’ta yaşadığı evinden çıkıp, Zekibey Mahallesi’nde kentle özdeşleşen taş evlerden birini ise ayağa kaldırmaya çalışıyor, duvarlarına bile zımpara yapıyordu. Mercan’ın dünyayı keşfetmeye olan büyük merakı onun tek bir yerde durmasına hep engel olmuştu. Almanya’da özel belgesel projelerinde yer almış, Berlin’de video kurgu eğitimi aldığı süreçte Leftvision Video Kolektifi ve Artıkişler ile çalışmıştı. Dünyanın çeşitli şehirlerinde çalışmalarını sürdürdü. Özellikle 2018 sonrasında Ayvalık, Berlin, Midilli ve İstanbul gibi şehirlerde video ve fotoğraf üretimine devam etti. Kurgu, arşiv ve belgesel pratiğini buluntu görüntüler, sahadan kayıtlar ve siyasal hafızaya dair denemelerle genişletti. 


Mercan 2024 yılında henüz 35 yaşında iken Tayland’da hayatını kaybetti. Geride kalan ayağa kaldırmak için çok çabaladığı ev, şimdi Şamlı’nın anısını yaşatmak ve üretimlerini geleceğe taşımak amacıyla ailesinin ve arkadaşlarının destekleriyle 17 Eylül’de kapılarını açtı. Mercanev, güzel avlusuyla ve iki katıyla yıl boyunca film gösterimleri, atölyeler ve buluşmalara ev sahipliği yapacak, herkese açık bir kütüphane, bir anı odası ve küçük bir kafe de ziyaretçilerini ağırlamaya başlayacak. 


 ‘Yorgunların’ Fotoğrafları

Açılışla birlikte Mercan’ın analog çekimlerinden oluşan “Yorgunlar” serisinden ve diğer fotoğraflarından bir sergi izleyiciyle buluştu. Bütün odalara ve duvarlara yayılan fotoğraflar oldukça anlamlı. Şehir hayatında aslında sıklıkla karşılaştığımız manzaraları bizlere gösteriyor. Yaşamın getirdiği yorgunlukla sokakta bir bankta, parkta ya da toplu taşımada uyuyakalmış insanların portreleri. Yorgun oldukları her hallerinden belli.

Mercan’ın video seçkisi için “vimeo.com/distile” adresi ziyaret edilebilir. Mercanev’in kütüphanesi, sinema, video ve fotoğraf üzerine çalışan herkesin kullanımına açık. Koleksiyonu büyütmek amacıyla bu alanlara dair kitap bağışları kabul ediliyor.

Bağış ve iletişim için: @mercanevayvalik.

‘90’lardan Beri Halı’dayız’


İstanbul’da Eylül ayı özellikle kültür sanat açısından yoğun geçer. Yaz mevsiminin bittiği bu ayla birlikte tatile giren sergi mekânları bir bir yeni sergilerini açar ya da yeni sergilerinin hazırlıklarına başladıklarını duyarız. Çoğu kişinin aklında bir günümü hangi sergilere ayırsam acaba soruları olur, programlar yapılır. 

İşte o sergilerden biri de Salt Beyoğlu’nda açıldı. “90’lardan Beri Halı’dayız”, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Resim Bölümü’ne bağlı olarak faaliyet gösteren Halı Atölyesi’nin sanat eğitimine yaklaşımına odaklanıyor. Gündelik hayat meseleleriyle kurduğu ilişkiyi araştırırken yaratıcı muhalefet ile kolektif üretimin potansiyellerine de dikkati çekiyor. Atölyenin kuruluşundan bu yana titizlikle inşa edilen fiziksel ve kavramsal bağların izini süren sergi, yolu bu mekândan geçmiş sanatçıların ortak üretimleri, kişisel işleri, arşiv malzemeleri ve tanıklıklarından derlenen bir kolaj sunuyor.

“90’lardan Beri Halı’dayız” sergisi, Halı Atölyesi’nin dillere pelesenk olmuş “Aynı yöne ayrı pedal, ayrı yöne aynı pedal” şiarından yola çıkarak atölyedeki ortak pratiklerin tarihine ve bireysel yönelimlere ışık tutuyor. Geçmişten bugüne dokunan bir topluluğun ilmeklerini sökerken kuşaklar arası bir üretim akrabalığının peşine düşüyor. 

Sergi, 1 Mart 2026’ya dek Salt Beyoğlu’nda ziyarete açık olacak. Sergiye eşlik eden programlar, 1 Ekim Çarşamba günü Salt Beyoğlu, Kat 2’de Şiva Canbazoğlu’nun a tangible blue adlı performansı ile başlayacak.

Ayrıntılı bilgi için: saltonline.org.

İSTANBUL’UN MERKEZİNDE BİR ‘GİZLİ BAHÇE’


İstanbul’da sanatın farklı disiplinlerini bir araya getiren The Stay Boulevard Nişantaşı’nda Eda Uras’ın kurucusu olduğu Otmar Uras ile işbirliğiyle “Gizli Bahçe” sergisi sanatseverlerle buluştu. Sergide, farklı tekniklerle ve çok değişken ölçülerde çalışan Meksikalı sanatçı Esteban Fuentes de María, çağdaş çizim ve metal çalışmalarıyla bilinen Fransız sanatçı Camille Bruat ile eserlerinde genellikle peyzaj çalışmalarına yer veren İtalyan sanatçı Francesco Poiana’nın eserleri yer alıyor. Sergide, farklı ölçekteki pentür çalışmalarından desenlere, seramik vazolardan, mermer çalışmalara kadar 30’u aşkın eser bulunuyor. Sanatçıların eserleri Gizli Bahçe’de birbirine değmeden ama aynı topraktan beslenerek büyüyor. “Gizli Bahçe” sergisi,  17 Kasım tarihine dek The Stay Boulevard Nişantaşı’nın 1. katındaki galeri alanında görülebilir.




Yorumunuzu bırakın