Kumru Yaren Cengiz | Ed. Seda İstifciel
at first sight; on the face of it
Prima facie is used to describe something which appears to be true when you first consider it. There was a prima facie case that a contempt of court had been committed. based on what seems to be true when you first consider a situation, even though it may later be proved to be untrue
Evidence sufficient in law to establish a fact unless rebutted
Literally, "on its face "A fact presumed to be true unless disproved by some other evidence In a criminal case, when the prosecution rest, the state's case is said to be prima facie, if the evidence so far introduced is sufficient to convict
"On the face of it"; "At first sight"; A minimal level of proof, sometimes equated with a strong suspicion
From the Latin: "From first view"; not requiring further support to establish existence, credibility, or validity (Case) A case sufficient on its face, being supported by the necessary minimum evidence and free from obvious defects (Evidence) Evidence sufficient to support a certain conclusion unless contradictory evidence is given
Prima Facie’nin sözlük anlamı bu şekilde. Aksi ispatlanana kadar ilk bakışta doğru olan deliller için kullanılan bir hukuk terimi.
Doğrudan çevirisi ise “ilk bakışta” şeklinde. Peki her suç iddiasının aksi ispatlanabilir nitelikte midir? Ya da bazı ispatlar kime düşer? Mağdura mı? Faile mi?
Özellikle taciz, tecavüz gibi cinsel saldırı suçlarının ispatı pek mümkün olmayan suçlar. Gri alanın bol olduğu... Çoğu durumda “rıza”nızın var olduğunun varsayıldığı, yaşadıklarınızın niteliği ve tanımı hakkında gaslightinge maruz kalabileceğiniz suçlar. Yaşadığınız şeyin travması bir yana, bir de size inanılsın diye aynı şeyleri tekrar tekrar anlatarak, yalancı muamelesi görerek, histerik damgası yiyebileceğiniz suçlar.