Eda Çamlı | Ed. Seda İstifciel
Haftalık Sanat Haberleri (16 Aralık-23 Aralık) :
Pera Müzesi’nden “Ustaların İzinde”
Pera Müzesi, 20 Aralık’ta “Ustaların İzinde” başlıklı rehberli sergi turu ile ziyaretçilerini, Kahve Molası sergisini farklı bir bakış açısıyla keşfetmeye davet ediyor. Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi tarafından düzenlenen bu etkinlik, Kütahya Çini ve Seramikleri Koleksiyonu’ndan yola çıkarak, geç 19. ve erken 20. yüzyılda Kütahya'da çini ve seramik sanatının yaşadığı ikinci altın çağı aydınlatıyor.
“Kahve Molası” sergisi kapsamında gerçekleştirilecek olan bu rehberli turda, Kütahya çini sanatının gelişim süreci, Kütahyalı dört usta ismin eserleriyle ele alınacak. Katılımcılar, Hafız Mehmed Emin Efendi, Minas Avramidis, Artin ve Garabet Minasyan Kardeşler ile David Ohannesyan’ın çini ve seramik eserlerine daha yakından bakma fırsatı bulacak. Etkinlik, bu sanatçıların dünyaca ünlü eserlerini detaylı şekilde inceleyerek, Kütahya çini sanatının sanatsal ve tarihi evrimini öğrenmeyi sağlayacak.
Bu özel sergi turu, 20 Aralık Cuma günü saat 18.30’da başlayacak ve katılımcılara, Kütahya seramik zanaatının inceliklerini keşfetme fırsatının yanı sıra, bu alandaki ustaların dünya sanat mirasına olan katkılarını anlamalarını sağlayacak.
İstanbul’dan Enstantaneler
İstanbul’un dinamik yapısını ve çok katmanlı dokusunu yansıtan “İstanbul’dan Enstantaneler” başlıklı fotoğraf sergisi, 14-28 Aralık tarihleri arasında Arthan Galeri’de sanatseverlerle buluşuyor. Sergi, ünlü fotoğraf sanatçısı Timurtaş Onan’ın danışmanlığında gerçekleştirilen özel bir projeyi izleyicilere sunuyor. 25 fotoğrafçının objektiflerinden çıkan toplam 75 siyah-beyaz fotoğraf, İstanbul’un sokaklarını, meydanlarını, sessiz köşelerini ve içindeki insanları farklı açılardan keşfetmeye olanak tanıyor.
Sergi, sadece bir fotoğraf sergisi olmanın ötesinde, İstanbul’un günlük yaşamına dair kesitler sunarak şehrin ruhunu ve evrimini belgeleyen bir zaman yolculuğu yapıyor. Onan, sergi ve kitap hakkında şu şekilde açıklama yapıyor: “Sergi ve kitap, bir yandan İstanbul’un günlük yaşamını izleyicilere sunarken, diğer yandan o anların birer belge olarak zaman içinde nasıl değer kazandığını hatırlatıyor. Şehirdeki her bir fotoğraf karesi, birer zaman kapsülü gibi, belki de bir daha hiçbir zaman karşılaşamayacağımız bir anı ölümsüzleştiriyor. İstanbul’un sürekli değişen yüzünü, bazen bir çay ocağındaki huzur dolu anları, bazen de kalabalıklar arasında kaybolmuş bir yüzün yansımasını yakalıyoruz.”
Sergide yer alan eserler, şehrin farklı katmanlarını ve insanlar arasındaki etkileşimi derinlemesine inceliyor. Rafet Akalın, Zerrin Altınkök, Yasemin Altun, Emel Arısan gibi tanınmış fotoğrafçıların yanı sıra, genç yeteneklerin de yer aldığı bu koleksiyon, İstanbul’un geçmişiyle bugünü arasında güçlü bir bağ kuruyor. Fotoğrafçılar, şehrin sokaklarında gezinerek İstanbul’un bilinmeyen köşelerindeki anlamlı anları yakalamayı başarmışlar.
“İstanbul’dan Enstantaneler”, izleyicilerine yalnızca bir görsel deneyim sunmakla kalmıyor, aynı zamanda şehri ve zamanın geçişini anlamak için bir fırsat da yaratıyor. Her bir fotoğraf karesi, İstanbul’un tarihine ve kültürel çeşitliliğine dair birer belge olmanın yanı sıra, şehrin hızlı değişen yüzüne dair kalıcı bir tanıklık sunuyor. Bu anlamlı sergi, şehrin farklı ruh hallerini, insanlarını ve sokaklarını daha derinlemesine keşfetmek isteyen sanatseverler için kaçırılmaması gereken bir deneyim.
İçinde Yaşadığımız Deri
Görsel, arter resmi web sitesinden alınmıştır.
Koray Ariş’in altmış yıl süren heykel pratiğini derinlemesine keşfeden “İçinde Yaşadığımız Deri” sergisi, 12 Aralık’ta Arter’de izleyicilerle buluştu. Küratörlüğünü Selen Ansen’in üstlendiği bu kapsamlı sergi, sanatçının farklı dönemlerine ait yapıtlarını, atölyesindeki üretim süreçlerine dair nesnelerle birleştirerek izleyicilere benzersiz bir deneyim sunuyor.
Sergi, Koray Ariş’in sanatsal yolculuğuna ışık tutarken, figür, ten, tını, hareket ve denge gibi önemli temalar üzerinden heykel, nesne ve beden arasındaki ezeli ayrımları sorguluyor.
Sergide 300’e yakın yapıt, hem formların dönüşümünü gözler önüne seriyor hem de heykelin "ten" ile buluştuğu ortak bir alanı izleyiciye deneyimleme fırsatı sunuyor. Ariş’in eserleri, doğa ve yapay olanın iç içe geçtiği, malzemelerin birbirine eklemlendiği ve formların evrildiği bir dünyayı açığa çıkarıyor. Heykelin, alışılmış tanımlarının ötesinde bir kavrayışla ele alındığı bu sergi, sanatçının eserlerine dair derin bir anlayış sunuyor.
Serginin izleklerinden biri, 1982 yılından itibaren Koray Ariş’in çalışmalarını sürdürdüğü Çatalca’daki atölyesinde sanat, yaşam ve doğa arasında kurduğu güçlü bağlardır. Bu bağ, sanatçının heykel sanatına yaptığı katkıların izini sürerken, ahşap, metal, buluntu nesneler ve özellikle deri ve köseleyi kullanarak ürettiği eserlerinde belirginleşiyor. Sergideki yapıtlar, bedensel formları andıran figürler ve doğadan esinlenen heykellerle birlikte, ses ve hareketin de içerildiği serilerle buluşuyor.
Sergiye paralel olarak, sanatçının üretim süreçlerini, farklı katmanlarını ele alan yeni metinlerin de yer alacağı bir kitap yayımlanacak. Bu kitap, Selen Ansen, Francesco Albano, Sevinç Çalhanoğlu, Necmi Sönmez, Yaşam Şaşmazer gibi isimlerin yazılarının yanı sıra Ali Akay ve Antonio Del Guercio’nun arşivsel yazılarıyla daha da zenginleşecek.
İçinde Yaşadığımız Deri sergisi, 12 Aralık 2024 ile 3 Ağustos 2025 tarihleri arasında Arter’in ikinci kat galerisinde izlenebilir.