15 Ekim 2024 Salı

Doğa, Mekân ve Lezzetle Harmoni

Eda Çamlı  |  Ed. Seda İstifciel

Haftalık Sanat Haberleri (14 Ekim – 21 Ekim) :

Lezzetin Sanatla Buluştuğu Sergi: "Tat ve Sanat: Lezzetli Resimler"

Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi, İstanbul Kültür Yolu Festivali kapsamında açtığı yeni sergisi "Tat ve Sanat: Lezzetli Resimler" ile sanatseverleri, doğadan ve sofralardan ilham alan eserlerle buluşturuyor. Küratörlüğünü Prof. Dr. Gül İrepoğlu’nun üstlendiği sergide, Osman Hamdi Bey, Şeker Ahmed Paşa, Cevat Dereli ve Hikmet Onat gibi önemli sanatçılara ait 200’ün üzerinde eser yer alıyor.

Sergi, Türkiye İş Bankası Sanat Eserleri Koleksiyonu’ndan seçilen 150'den fazla eserin yanı sıra, özel koleksiyonlardan alınan 50’ye yakın tablo ve heykeli de sanatseverlerin beğenisine sunuyor. Serginin tasarımı PATTU Mimarlık tarafından gerçekleştirilirken, sergiye eşlik eden kitap Prof. Dr. Gül İrepoğlu tarafından hazırlandı ve Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlandı.

Müzenin 2. ve 3. katlarına yayılan sergi, altı tematik bölümde izleyiciyi ağırlıyor: "Cömert Doğa", "Doğa Tadında Renklerle", "Ürünler Sunulurken", "Denizden Çıkan Nimet", "Yemek İçin Emek" ve "Cânân ki Degüstasyon’a Gelmez". Bu bölümlerde, tarla ve bahçelerin verimliliğinden mutfaklarda hazırlanan yemeklere, pazar yerlerinden kahvehanelere kadar geniş bir yelpazede eserler yer alıyor.

Sergi, doğanın ve sofraların sanattaki yansımalarını görmek isteyenleri 200'ü aşkın tablo ve heykel ile keyifli bir keşfe davet ediyor.


Tokatlıyan Han’da Sanatla Buluşma: "Polifonik Bir Bahçe" Teras Sergisi

Tarihi Tokatlıyan Han, 16-31 Ekim tarihleri arasında "Polifonik Bir Bahçe" adlı sergiyle sanatseverlere kapılarını açıyor. Han’ın terkedilmiş beşinci katında gerçekleşen sergi, resim, heykel, fotoğraf, video ve enstalasyon gibi geniş bir sanat yelpazesi sunuyor. Farklı disiplinlerden on bir sanatçının bir araya geldiği bu özel sergi, mekânın geçmişi ve bugünkü izlerini sanatsal bir yorumla yeniden ele alıyor.

Küratörlüğünü Eda Yiğit’in üstlendiği sergi, Tokatlıyan Han’ın zamanın izlerini taşıyan mimarisini sanatın merkezine alıyor. Sanatçılar, harabiyetin taşıdığı anlamı kendi eserlerinde yeniden işleyerek, mekânın katmanlarını keşfedip, kolektif bir üretim sürecine adım atıyor. Mekâna özgü ve daha önce sergilenmemiş eserlerden oluşan sergi, sanatçılara yeni formlar yaratma fırsatı tanıyor.

Tokatlıyan Han’ın ilk kez bir sergiye ev sahipliği yaptığı bu sergi, iki yıldır süregelen sanatçı örgütlenmesi ve handa kurulan yeni yaşam kültürünün bir yansıması olarak öne çıkıyor.


Ehlikeyif

OMM – Odunpazarı Modern Müze, 5. yılını kutlarken sanatseverleri farklı disiplinlerdeki çağdaş eserlerle buluşturan yeni sergisi “Ehlikeyif” ile dikkat çekiyor. Küratörlüğünü müzenin kurucusu İdil Tabanca’nın üstlendiği sergi, resim, heykel, yerleştirme ve mobilya tasarımı gibi geniş bir sanat yelpazesi sunuyor. Sergi, sanat dünyasında geleneksel sınırları zorlayan uluslararası sanatçıları bir araya getirirken, doğa ile insanın birbirine duyduğu özlemi yaratıcı bir şekilde yorumluyor. 8 Eylül'de açılan ve farklı kültürel bakış açılarını buluşturan “Ehlikeyif”, sanatın doğa ve gündelik yaşamla nasıl yeniden anlam kazandığını gözler önüne seriyor.

"Ehlikeyif", özellikle Bauhaus’un modern mobilya üzerindeki etkisini aşan ve doğanın ham estetiğiyle harmanlanmış alışılmadık tasarımlar ile öne çıkıyor. Sergide yer alan sanatçılar, doğanın özünden gelen unsurları; ham ahşap, toprak, taş ve organik formları kullanarak eserlerine entegre ediyor. Bu üretimler, modern hayatın yapaylığına bir karşı duruş olarak doğanın ve insanın iş birliğini yüceltiyor. Teknolojik ilerlemelerin getirdiği tahribat, nüfus yoğunluğu, iklim değişikliği ve pandemi gibi küresel krizlerin ardından, sade ve doğal yaşam biçimlerine olan kolektif özlem serginin ana temasını oluşturuyor.

Sergide yer alan sanatçılar arasında Ahmet Doğu İpek, Andrea Branzi, Audrey Large, Batten and Kamp, Gaetano Pesce, Misha Kahn ve Marc Quinn gibi uluslararası alanda tanınan isimler bulunuyor. Bu sanatçılar, doğanın karmaşık yapısını ve insan bedeniyle olan ilişkisini ele alırken, tasarladıkları işlevsel nesnelerle gündelik yaşamla bağ kuruyorlar. Doğadan ilham alınarak üretilen eserler, ev eşyalarına farklı bir boyut kazandırarak onların kültürel ve tarihsel birer pencere olduğunu vurguluyor. Sergideki objeler, insanların zaman içinde değişen ihtiyaçlarına ve arzularına dair ipuçları sunarken, aynı zamanda modern hayatın çelişkilerini de ele alıyor.

"Ehlikeyif" sergisi, doğanın insana kattığı dinginliği ve zenginliği sanat yoluyla yeniden yorumluyor. Zamanın, rüzgârın ve diğer doğal unsurların birer heykeltıraş gibi dünyayı şekillendirdiği gerçeğini ortaya koyan sergi, doğanın insan yaşamındaki önemini vurgularken, aynı zamanda postmodern toplumların doğaya dönüş özlemini de derinlemesine işliyor.










Yorumunuzu bırakın