Eda Çamlı | Ed. Seda İstifciel
Haftalık Sanat Haberleri (4 Ağustos- 11 Ağustos) :
Sessizliğe Sanatsal Bir Ağıt: “Sessiz Tanıklar”
Anna Laudel Bodrum, multidisipliner sanatçı Tuğçe Diri’nin desen merkezli pratiğinden beslenen yeni kişisel sergisi “Sessiz Tanıklar”a ev sahipliği yapıyor. 8 - 31 Ağustos tarihleri arasında ziyaret edilebilecek olan sergi, izleyiciyi sessizliğin çok katmanlı anlamlarıyla yüzleştiriyor.
Tuğçe Diri, Doğu ve Batı sanatındaki sessiz figürlerin taşıdığı simgesel anlamları günümüzün sosyo-politik gerçekliğiyle yeniden yorumluyor. Sessiz Tanıklar, sanatçının ortak tarih, hafıza, gelenek ve evrensel değerler ekseninde geliştirdiği üretimlerinin devamı niteliğinde. Eserlerinde bastırılmış olanın izini süren Diri, izleyiciyi hem bireysel hem de kolektif bir yüzleşmeye davet ediyor.
Sergi, “sessizlik” kavramını hem bastırılmışların görünmezliği hem de egemen yapıların karşısında suskun kalmayı tercih edenlerin etik sorumluluğu üzerinden ele alıyor. Dua eden insan figürlerinden, sesini çıkaramayan hayvan imgelerine kadar genişleyen bu görsel anlatı, sessizliğin hem masum hem de sorgulanabilir yanlarını açığa çıkarıyor.
Sanatçı bu seçkide, Osmanlı saray nakkaşlarının geliştirdiği “saz üslubu” ile Batı resminde sıkça karşılaşılan ikonografik yaklaşımları bir araya getirerek “kalem-i siyah” tekniğini çağdaş bir dille yeniden işliyor. İki boyutlu kompozisyonlara derinlik ve katman kazandıran bu yaklaşım, Diri’nin sanatsal anlatısını görsel bir arşive dönüştürüyor. Sergide yer alan yaklaşık 10 yeni eser, grafit kalemden metale, akrilikten yağlı boyaya uzanan çeşitli malzemelerle üretilmiş. Ayrıca sanatçının sınırlı sayıda ürettiği litografi baskılar da serginin teknik çeşitliliğini zenginleştiriyor.
Sessiz Tanıklar serisinde öne çıkan işlerden biri olan Dürer’e Saygı, Albrecht Dürer’in ikonik Dua Eden Eller çizimine güncel bir gönderme sunuyor. Bu eserle Diri, bir yandan adaletsizliklerin altını çizerken, öte yandan insanlığa dair umutlu bir bakış da öneriyor.
*Görsel, annalaudel.gallery resmi web sitesinden alınmıştır.
Temasın ve Yaşanmışlığın İzlerini Taşıyan Bir Seçki: “Geçirgen”
Mehveş Beyidoğlu’nun yeni kişisel sergisi Geçirgen, 5 Eylül 2025’e kadar Kıbrıs’taki Art Rooms Galeri’de sanatseverlerle buluşuyor. Arkın Yaratıcı Sanatlar ve Tasarım Üniversitesi’nin (ARUCAD) ilk mezunlarından biri olan sanatçı, bu sergisinde zamanın ve rastlantıların yüzeylerde bıraktığı izleri merkezine alıyor.
Geçirgen, gündelik yaşamın lekelerini estetik birer hafıza öğesine dönüştürüyor. Pas, boya, beden izleri ve sıradan lekeler üzerinden şekillenen eserler; kontrolsüz veya kontrollü biçimde yüzeye yerleşmiş yaşanmışlıkları görünür kılıyor. Beyidoğlu, lekeyi bir kusur olarak değil, aksine bir temasın ve özgünlüğün simgesi olarak ele alıyor.
Sanatçının izlerle ördüğü bu anlatı, izleyiciyi yalnızca görsel bir deneyime değil, duygusal bir yüzleşmeye de davet ediyor. Her bir iz, bir zamanın, bir anın, bir bedenin ya da bir nesnenin taşıdığı hatırayı, hikâyeyi ve duyguyu katman katman açığa çıkarıyor. Sergi, yüzeylerin yalnızca fiziksel değil, duygusal geçirgenliğini de vurgulayarak izleyiciyi kendi iç izlerine bakmaya çağırıyor.
Beyidoğlu’nun Geçirgen sergisi, iz bırakmanın ve iz sürmenin bireysel ve kolektif hafızadaki yansımalarına dair şiirsel bir okuma sunuyor. Her eserde bir temasın, bir rastlantının ya da bir müdahalenin bıraktığı işaretle, izleyici bu geçirgen yüzeylerde kendi hikâyesine de rastlıyor.
*Görsel, artrooms_gallery resmi instagram hesabından alınmıştır.
“Analogdan Dijitale” Bir İstanbul Yolculuğu
Fotoğraf sanatının usta ismi İzzet Keribar’ın 1952’den günümüze uzanan sanatsal üretiminden oluşan retrospektif sergisi, 29 Ağustos’a kadar 42 Maslak Artgalerim’de ziyaretçilerini bekliyor. “Analogdan Dijitale” başlığını taşıyan sergi, sanatçının İstanbul’u yıllar boyunca nasıl belgelediğini gözler önüne seriyor.
Küratörlüğünü Ercüment Çilingiroğlu’nun üstlendiği sergide, Keribar’ın hem analog hem de dijital makinelerle çektiği fotoğraflar yer alıyor. İstanbul’un değişen yüzünü belgeleyen bu seçki, aynı zamanda teknolojinin fotoğraf sanatına etkilerini de görünür kılıyor.
Üç çeyrek asırlık bir sanatsal yolculuğa tanıklık etme fırsatı sunan sergide, sanatçının farklı dönemlerden tarzlarına ve anlatım biçimlerine dair örnekler bir araya geliyor. Renk, ışık, doku ve grafik ögeleriyle dikkat çeken eserlerin yanı sıra sınırlı sayıda diasec baskılı kolaj fotoğraflar da sergide izleyiciyle buluşuyor.