Eda Çamlı  |  Ed. Murat Kadaş

Adalar’da Caz

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Dairesi Başkanlığı tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen Adalar’da Caz Festivali, 27-30 Haziran tarihleri arasında Prens Adaları'nda gerçekleşecek. Geçtiğimiz yıl büyük ilgi gören festival, bu yıl da caz müziğinin yerli ve yabancı önemli isimlerini ağırlayacak.

Festival kapsamında Büyükada Taş Mektep ve Atatürk Meydanı, Heybeliada Pazar Yeri, Burgazada Eski İskele Meydanı ve Kınalıada İskele Meydanı’nın yanı sıra Kadıköy, Kabataş ve Bostancı’da bulunan Adalar vapur iskelelerinde konserler düzenlenecek. Elif Çağlar Jazz & Groove, İsmail Tunçbilek, Sarp Maden, Arto Tunçboyacıyan, What Da Funk, Alice Francis, Anıl Şallıel & Sevda Alekperzadeh gibi caz müziğinin önemli isimleri sahne alacak.

Festivaldeki konserlerin yanı sıra çeşitli söyleşiler ve atölye çalışmaları da müzikseverlerle buluşacak. Büyükada’da Sarp Maden, İsmail Tunçbilek, Elif Çağlar Jazz & Groove, Afroloji, Arto Tunçboyacıyan 1 To 3, Mustafa İpekçioğlu Miquartet, What Da Funk, Anıl Şallıel & Sevda Alekperzadeh, Duende - Erdem Sökmen & Nağme Yarkın & Hasan Meten, Deli Bakkal ve Alice Francis sahne alacak. Burgazada’da Barış Doğukan Yazıcı Quartet, Korhan Furtacı, CanSu Aslan ve Manuş-u Âlâ; Heybeliada’da Onur Ataman Trio, Şenova Ülker Quartet, Baturay Yarkın Trio Feat. Nağme Yarkın ve Ateş Tezer Trio; Kınalıada’da ise Çağıl Kaya, İmer Demirer Quartet, Tolga Şanlı Power Trio ve KAPIKO performans sergileyecek.

Adalar vapur iskelelerinde dört gün boyunca Bestem Yuvarlak Jazz Quintet, Ayşenur Çınar Duo, Esra Gürçay Duo, Hot Shots Jazz Band, Gizem Gündoğdu Trio, Kaan Arslan Co., DJ The Diplobrat, Kamucan Yalçın & Friends, Elif Çohaz Duo, Gizem Ekiz Duo, Nisan Biçer Duo ve DJ Yakuza dinleyicilerle buluşacak.

Büyükada Taş Mektep’te, festival süresince yetişkinler için Street Jazz ve çocuklar için Solo Jazz atölyeleri düzenlenecek. Ayrıca Yüksel Aksu, Seren Yüce ve Cenk Erdoğan’ın katılımıyla “Caz Müziğinin Yön Verdiği Filmler” başlıklı bir söyleşi gerçekleştirilecek. Adalar’da Caz Festivali, caz tutkunlarına unutulmaz anlar yaşatmak ve farklı etkinliklerle müziğin keyfini çıkarmak için kapılarını açıyor.

Fotoğraf kultursanat.istanbul resmi web sitesinden alınmıştır.

Ziyafet

Şevval Başalan’ın kadın cinayetlerine ve erkek şiddetine dikkat çektiği "Ziyafet" isimli sergisi, Piramid Sanat’ta izleyiciyle buluştu. Küratörlüğünü Öykü Eras’ın üstlendiği sergi, 8 Ağustos’a kadar ziyaret edilebilecek.

Sanatçı Şevval Başalan, kadın kimliği ve toplumsal kodları ele aldığı bu sergide, Adem ile Havva’nın ve Lilith’in mitolojik hikâyelerini modern bir perspektifle izleyiciye sunuyor. Başalan’ın eserleri, yaratılış mitlerinde genellikle itaat ve kabullenme simgesi olarak tasvir edilen Havva’nın ve bağımsızlığın ve isyanın kadim figürü olarak öne çıkan Lilith’in anlatısından besleniyor. Bu iki figür arasındaki diyaloğu merkeze alarak, kadın kimliği ve toplumsal kodlar üzerinden derinlemesine bir sorgulama yaratıyor.

Sergideki eserler, Havva’nın itaatkar figürü ile Lilith’in başkaldırı dolu karakteri arasındaki çarpıcı zıtlığı vurguluyor. Sanatçı böylece kadınların yaşadığı çatışmaları ve direnişi simgesel bir dille işlerine yansıtıyor. Başalan, ziyaretçileri sadece eserleri izlemeye değil, aynı zamanda kişisel ve toplumsal cinsiyet rollerini sorgulamaya da davet ediyor. "Ziyafet", izleyicilere, mitolojik ve tarihi öyküler aracılığıyla günümüzde hala devam eden cinsiyetçilikle yüzleşme olanağı tanıyor.

Sergi boyunca Şevval Başalan, konuk eleştirmenler ve sanat tarihçileri eşliğinde sohbet, panel ve tartışmalar da düzenleyecek. 8 Ağustos’a kadar görülebilecek olan bu sergi, toplumsal cinsiyet konularına duyarlı izleyiciler için önemli bir durak olacak.

Fotoğraf piramidsanat resmi web sitesinden alınmıştır.

Lunatic Asylum

RED ART İstanbul, Nesren Jake’in “Lunatic Asylum” başlıklı kişisel sergisini 5 Temmuz’a kadar Maximum Uniq Hall’de sanatseverlerle buluşturuyor.

Sanatsal tasarım ve düşüncelerini 2010 yılında aktif olarak hayata geçirmeye başlayan Nesren Jake, sanat hayatında “eserlerim benden daha önemlidir” diyerek yüzünü göstermiyordu; ancak “Lunatic Asylum” sergisi ile sanatseverlerle bir araya geliyor. Sanatçının izleyicilerle şahsen buluşması, bu sergiyi, 20 yıllık bir gizliliğin bitişi konulu kocaman bir performans hâline getiriyor. Sergi izleyenlere anlaşılması zor ama multidisipliner ilginçliklerle dolu bir deneyim sunuyor.

Sanatçının ifadesine göre, markaların dayattığı ideal yaşam tarzları ve hepimizi birer süper kahraman olduğumuza inandıran kimlik sunumları benlik algımızda bozulmalara sebep oluyor. “Lunatic Asylum”, görsel kapitalizmin yarattığı bu illüzyonu eleştirel bir bakış açısıyla incelemeyi ve sorgulamayı amaçlıyor.

Fotoğraf  nesrenjake instagram hesabından alınmıştır.