Yüsra Yüce | Ed. Derya Çağlağan
Ne zaman yurtdışından bir oyun, bir müzikal ya da dans gösterisi gelse hemen biletimi alıp giderim. Oyunların önemli bir kısmından çıktıktan sonra ise benzer şeyler düşünürüm. Hem eleştirmen hem de icra edici gözüyle baktığımda kafamda birçok soru beliriyor. Kendimize haksızlık mı ediyoruz? Türkiye’de benzer bir bütçeyle yapılan benzer prodüksiyonlar daha iyi değil mi? “Tiyatro bilmediğimiz” bir yalan mı yoksa aynı avantajlara mı sahip değiliz? Bu oyunda çekici olan ne ki, dünya turnesi yapabiliyor? Benzer sorular, Bodrum Bale Festivali’nde gösterilen A Passage To Bollywood oyunundan sonra da aklımda belirdi.
Uluslararası Bodrum Bale Festivali, 5-17 Ağustos tarihleri arasında Bodrum Kalesi’nde gerçekleşti. Türkiye’nin tek bale festivali olan Bodrum Bale Festivali, Devlet Opera ve Balesi tarafından düzenleniyor. Şimdiye kadar pek çok ulusal ve uluslararası bale ve operayı ağırlamış olan festival, bu yıl yirminci yılını kutladı. Festivalin açılışı, Ankara Opera ve Balesi tarafından sahneye konulan “Harem” oyunuyla yapıldı. Harem’in reji ve koreografisi Merih Çimenciler imzası taşıyor. Oyun, Klasik Türk ve Osmanlı Müziği’ni sahneye taşıyor. Festival, İzmir Opera ve Balesi tarafından sahnelenen ve koreografisini Armağan Davran ile Volkan Ersoy’un üstlendiği Notre Dame’ın Kamburu’yla devam etti. 11 Ağustos’ta Hindistanlı bir grubun sahneye koyduğu A Passage To Bollywood, 13 Ağustos’ta ise İspanyol Flamenko Dans Topluluğu tarafından sahnelenen Woman by Aaron Vivancos ile devam eden festival, kapanışını İstanbul Opera ve Balesi tarafından sahnelenen Don Kişot ile yaptı. Oyunun koreografisini Marius Pepita üstleniyor.
A Passage To Bollywood, koreografisini Ashley Lobo’nun üstlendiği, Hindistanlı bir ekip olan Navdhara Indian Dance Theatre tarafından sahneye konulan bir müzikal. Mumbai’li ekip yirmi iki genç ve yetenekli dansçıdan oluşuyor. Ekip, Batı dansının fiziksel yöntemleri ile geleneksel Hint dansını birleştirerek yeni bir biçim araştırmasına girmiş. Sonucunda ise oldukça orantılı, melez bir biçimle oyunu sahnelemiş. Batılı tekniklerin geleneksel Hint danslarıyla yoga, meditasyon gibi araçlarla birleştirilerek sunulduğu bir şölen çıkmış ortaya. Hem klasik hem de çağdaş Bollywood şarkılarının kullanıldığı gösteride dekor oldukça minimal ve atmosfer arka plandaki projeksiyon aracılığıyla veriliyor. Dekorun projeksiyon aracılığıyla kullanılması fazlasıyla dikkat çekiyor. Turneye oldukça uygun gibi görünen bu model, bu kadar büyük bir projeksiyon için oldukça basit ve üzerine düşülmemiş görünüyor. Kostümler, oldukça göz alıcıydı. Tamamen klasik Hint giyiminden ilhamla dikilen kostümler, renkli bir şölen gibi sunuluyordu seyirciye.
A Passage To Bollywood, alımlayıcısına klasik bir sevgi ve dostluk hikayesi sunuyor. Hayallerini gerçekleştirmek için Mumbai’ye doğru yola çıkan bir çocuğun hayalini takip etmesi hikayesi ve rüyalarındaki kadınla kurduğu ilişki ele alınıyor. Oyun, kompakt bir hikâye sunsa da klasikleşmiş romantik ve drama dayalı bir anlatıyı ele alıyor. Bu bağlamda, tam anlamıyla bir Bollywood anlatısını aktardığı söylenebilir. Hikâye, geleneksel müzikler ve danslar eşliğinde seyircisini hızla içeri çekiyor.
A Passage To Bollywood, seksen dakika süren, eğlenceli bir yapıt. Hint şarkıları farklı bir kültürün kulağını sahneye taşırken, batı danslarıyla harmanlanmış Hint dansları ise seyirciye farklı bir kapı açıyor. Fakat basit hikayesi, üzerine düşülmemiş reji ve dekoruyla Bodrum Bale Festivali gibi uzun yıllardır gerçekleşen bir festivale ve çoğu prodüksiyonu geçen bilet fiyatına yakışmayan bir oyun oluyor.