Eda Çamlı  |  Ed. Seda İstifciel

Haftalık Sanat Haberleri ( 12 Mayıs - 19 Mayıs) :

Alix Marie’den Anadolu’ya Bir Yolculuk: “Ana / Ada” Sergisi Türkiye’de

Fransız sanatçı Alix Marie’nin Türkiye’deki ilk kapsamlı sergisi Ana / Ada, Ka’nın daveti ve Institut français de Turquie’nin desteğiyle Ankara ve İzmir’de eş zamanlı olarak sanatseverlerle buluşuyor. 28 Haziran’a kadar açık kalacak sergi, Ka’da ve Çatı Açık Sanat Alanı’nda izlenebilecek.

Marie’nin mitoloji, beden ve ritüel kavramlarına odaklandığı sergi, Anadolu’nun sembollerle ve malzemelerle yüklü kültürel belleğine güncel bir bakış sunuyor. Ka’daki “Ana” başlıklı bölümde, tuz bloklarıyla inşa edilmiş yapılar, seramikten beden parçaları ve Şahmeran mitosuna gönderme yapan bir büst yer alıyor. Bu bölümde tuz ve kilin hem simgesel hem de koruyucu anlamları sorgulanıyor.

İzmir’deki Çatı Açık Sanat Alanı’nda sergilenen “Ada” ise, kentin zengin dokuma tarihinden ilhamla üretilmiş büyük ölçekli yerleştirmelere ev sahipliği yapıyor. Kırmızı kadife üzerine işlenmiş fotoğraflarla oluşturulan bu bölüm, doğurganlık anlatılarını ve kadim motifleri çağdaş bir biçimde yorumluyor.

İki mekânda kurulan görsel ve kavramsal diyalog, kilim motiflerinden esinlenen simetrik yapılar ve tekrar eden nesneler aracılığıyla Marie’nin kişisel ve kolektif hafızaları nasıl ördüğünü gözler önüne seriyor. Ana / Ada, izleyiciyi çağdaş sanat üzerinden beden, tarih ve ritüel üzerine düşünmeye davet ediyor.

 *Görsel, ka.spaceforvisualculture Instagram hesabından alınmıştır.

Bir Heykelin Gölgesinde

Arzu Oto’nun “Bir Heykelin Gölgesinde” başlıklı kişisel sergisi, 10 Mayıs–7 Haziran tarihleri arasında The Letter Art Gallery’de izleyiciyle buluşuyor. Sanatçının resim, heykel ve yerleştirmelerden oluşan yeni işleri, geçmişin kamusal simgeleriyle bugünün toplumsal ve politik gerçekleri arasında çok katmanlı bir bağ kuruyor.

Kent heykellerinden yola çıkarak belleğin nasıl şekillendiğini ve yeniden yazıldığını sorgulayan sergi, kamusal alandaki anıtları yalnızca estetik nesneler olarak değil; günümüz bağlamında yeniden okunabilecek semboller olarak ele alıyor. Oto’nun çalışmalarında heykellerin gölgesine sızan tarih, ifade özgürlüğü ve direniş gibi kavramlarla buluşuyor.

Serginin bir diğer ayağını ise doğa mücadelesinde ön saflarda yer alan kadın figürlerinin işlendiği portreler oluşturuyor. Bu çalışmalar, kadınların yalnızca tanık değil, aynı zamanda aktif birer özne olarak tarihe nasıl yön verdiklerini görünür kılıyor. Sanatçı, doğa ve yaşamı savunan mücadelelerin simgesine dönüşen bu figürleri, kolektif hafızanın taşıyıcıları olarak konumlandırıyor.

Bir Heykelin Gölgesinde, geçmişle bugün arasında kurduğu görsel ve kavramsal diyalog aracılığıyla, sanatın toplumsal olayları anlamlandırmadaki gücüne dikkat çekiyor. Işık, ateş ve meşale gibi imgelerle umut ve direnişi simgeleyen eserler, bir aradalığın ve dayanışmanın izlerini gün yüzüne çıkarıyor.

*Görsel, theletter.artgallery resmi Instagram hesabından alınmıştır.

Yüz, Bellek ve Görme Üzerine Bir Sorgulama

“Hayat Tek Bir Çerçeveye Sığar mı?” başlıklı sergi, GeoGallery ve Galeri Siyah Beyaz iş birliğiyle 9 Mayıs–31 Temmuz tarihleri arasında GeoGallery İstanbul’da sanatseverlerle buluşuyor. Berk Kır ve Mahmut Anlar’ın ortak yapıtlarını bir araya getiren sergi, çok katmanlı bir figür olarak Semiramis Pekkan etrafında şekillenen düşsel ve görsel bir anlatı kuruyor.

Farklı kuşaklardan ve alanlardan gelen sanatçılar, bu sergide söz yerine sessizliği, mimari yerine iç mekânları, dil yerine ise imgeleri tercih ederek izleyiciyi alışılmış temsillerin ötesine taşıyor. Tasarımcı Mahmut Anlar, fotoğrafik yüzeylere malzeme müdahaleleriyle imgeleri içsel bir mekâna dönüştürürken; Berk Kır, Semiramis Pekkan’ın kamusal imgesine yeni bir gözle bakarak izleyiciyi tanıdık olanın arkasındaki bilinmeyenle karşı karşıya getiriyor.

Fotoğraf ve yerleştirme çalışmalarıyla zenginleşen sergi, yüzün ötesine geçerek belleğin kırılgan katmanlarını ve mahrem alanlarını görünür kılmayı amaçlıyor. Her kare, donmuş bir imgeyi çözerek yeni bir sezgisel bakış alanı sunarken, izleyiciye yüzün ardındaki duygusal geçirgenliği keşfetme imkânı tanıyor.

*Görsel, Berk Kır Instagram hesabından alınmıştır.