Artist: Duru Balaban | Ed. Seda İstifciel
Decollage Art Space olarak başlattığımız ‘Bir Sanatçı Bir Hikaye’ temalı Artist Spotlight yazı serisinde, her hafta bir sanatçının üretim pratiğine ve sanatsal yaklaşımına odaklanacağız. Bu yazı serisi ile sanatçıların üretim pratiğini ve sanatsal yaklaşımını odağa alarak görünürlüklerini artırmayı amaçlıyor, aynı zamanda farklı disiplinlerden bireysel sanatçıların daha fazla duyulmasına destek olmak, onları sanat profesyonellerine ve sanat dünyasında etkili kişilere ulaşmalarına aracı olmak istiyoruz.
Kurum olarak sanatçılarla sanat ekosistemi arasında sürdürülebilir ve nitelikli bağlar kurmayı önemsiyor, bu röportajlar ile sanatçıların profesyonel sanat süreçlerini geniş kitlelerle buluşturmayı arzuluyoruz. Artist Spotlight serisinin, güncel sanat ortamında karşılaşmalara alan açarak güçlü bir ağ kurmanın da zeminini hazırlayacak bir platform olmasını hedefliyoruz.
Artist Spotlight ‘Bir sanatçı bir hikaye’ projemizin bu serisinde “ODAK” sergimizde yer alan sanatçılarımız ile konuştuk.
Bu haftaki konuğumuz Duru Balaban
Keyifli okumalar.
Öncelikle sizi kısaca bir tanımak isteriz. Bize kendinizden biraz bahseder misin?
Yeditepe Üniversitesi Plastik Sanatlar ve Resim bölümünden yüksek onur derecesiyle mezun oldum. Bu yıl ise çift anadal yaptığım Grafik Tasarım bölümünden mezun oluyorum. Plastik Sanatlar eğitimi, kavramsal düşünme biçimimi ve deneysel yaklaşımımı geliştirirken; Grafik Tasarım bana iletişim temelli bir bakış açısı kazandırdı. Bu iki alanın birleşimi, izleyiciyle anlamlı bir diyalog kuran işler üretmemi destekliyor.
Sanat pratiğim; resim, heykel, enstalasyon ve baskı teknikleri gibi farklı disiplinleri kapsıyor. Kavramsal sanatla ilgileniyor, üretim sürecimde sürekli olarak farklı malzemelerle denemeler yapıyorum. Yeni teknikler keşfetmek ve izleyicide düşünce, duygu ya da deneyim uyandıran işler üretmek benim için her zaman heyecan verici bir meydan okuma oldu. Eylül ayında Royal College of Art’ta Contemporary Art Practice yüksek lisans programına başlayacağım. Bir süre sanat üretimlerime Londra’da devam edeceğim.
Sanat sizin için ne ifade ediyor?
Sanat benim için bir iletişim biçimi. Aynı zamanda bir alan açma ve sorgulama yöntemi. Hissi yoğunluğu ve düşünsel derinliği ön planda tutan bir sanat pratiğim olduğunu söyleyebilirim.
Sanat yapma pratiğinde sizi besleyen ‘an’lar neler?
Beni rahatsız eden ya da ilgimi çeken bir kavramla, görüntüyle ya da durumla karşılaştığım anlarda üretme arzusu hissediyorum. Bu anlar, beni düşünmeye ve o hisle bir şeyler inşa etmeye itiyor. Günlük hayatta gözden kaçan detaylar da sanat pratiğimi besliyor.
Yaşam deneyiminiz sanat pratiğinizi nasıl şekillendirdi ve etkiledi? Gelecekte üretim pratiğinize dahil etmeyi düşlediğiniz yeni bir malzeme, tema ya da yöntem var mı?
İki disiplin arasında (resim ve grafik tasarım) eğitim görmek, beni birçok farklı teknik ve medyum deneyimlemeye itti. Bir yandan geleneksel resim eğitimi alırken öbür tarafta dijital tasarımlar da yapıyordum. Süreç içerisinde faklı projelere farklı yöntem ve tekniklerle yaklaşmaya başladığımı ve her iki branşın da belli noktalarını sanat pratiğimde kullandığımı fark ettim. Yakın gelecekte mekânla bütüncül işler üretmek ve büyük alanların kullanıldığı enstelasyonları deneyimlemek istiyorum.
Sanatınızda geliştirdiğiniz dilin oluşum aşamalarını dinlemek isteriz. Üslubunuzu belirleyen temel yaklaşımlar neler ve nasıl geliştirilebilir?
Alışıldık görsel düzenin dışına çıkma isteği ve tanıdık imgeleri dönüştürme arzusu, dilimin temelini oluşturuyor.
Bir fikri 'bu artık esere dönüşmeli' dedirten o kıvılcım sizde nasıl oluşuyor?
Genelde kavramlar ile çalışıyorum. Hayatımın o döneminde kafamı kurcalayan bir mesele, bir konsept varsa onun üzerine düşünüyorum. Düşündükçe fikirler ve yöntemler bir üretim ihtiyacına dönüşüyor.
Bir izleyiciyle karşılaşma anı sizin için ne ifade eder? Hiçbir izleyici görmeyecek olsa, yine de sanat yapar mıydınız? Neden?
Yapardım. Çünkü üretim süreci benim için bir tür düşünme biçimi. Ancak izleyiciyle karşılaşma anı işleri çoğullaştırıyor, yeni okumalar yaratıyor ve bu katmanlaşma hali beni heyecanlandırıyor. Bir o kadar da eserlerin gücünü arttırıyor. İzleyicinin bakışının işi değiştirme potansiyelini seviyorum. Bir yandan bir ifadenin/argümanın hedef kitlesine ulaşması gibi oluyor sanat eserini izleyiciyle buluşturmak. Bu sebeple bir yandan; görünürlüğün sanat yapmamda güçlü bir motivasyon olduğunu da inkar edemem.
Sanatsal üretiminizde ileride hangi meseleleri merkeze almayı düşünüyorsunuz?
Şu sıralar zaman kavramı etrafında dönüyorum; zamanın fiziksel karşılıklarını, akışını, izini ya da yokluğunu araştırıyorum. Hem bireysel hafıza hem de nesnelerin taşıdığı zaman katmanları ilgimi çekiyor. Ama üretim pratiğim çoğunlukla süreçle şekillendiği için, ileriye dönük net bir yönlendirme yapmıyorum. Ne yöne evrileceğini biraz da zaman gösterecek. Bu belirsizlik hali, benim için üretimin en heyecan verici kısmı.