Eren Can Altay | Ed. Seda İstifciel
Orjinal adıyla “Arkitekten” (Mimar), 2023 Berlinale Festivalinde özel mansiyon ödülüne layık görülen Norveç yapımı bir mini dizi. 4 bölümden oluşan dizi bir buçuk saatlik süresiyle tek oturuşta bitirilebilecek hızlı bir içerik sunmasına rağmen, mimari ve kent alanında birçok konuya değinmeyi başarıyor. Yönetmenliğini Kerren Lumer-Klabbers’in üstlendiği yapım, küçük ve eğlenceli nüansları ve tempolu konu akışıyla izlenmeye değer bir hikaye sunuyor.
Distopik bir gelecekte Oslo’da geçen dizinin ana karakteri olan Julie, iyi bir mimarlık bölümünden mezun olmasından yıllar geçmesine rağmen, bulunduğu ofiste stajyer olarak çalışmak zorunda kalan göz ardı edilmiş bir mimar olarak çıkıyor karşımıza. Patronları tarafından gözde bir mimar olarak göze çarpan Marcus’un işe alınışı, Julie’nın ofisteki konumunun anlaşılması için önemli bir an oluşturuyor. Zira Marcus ile Julie üniversiteden eski sınıf arkadaşları. Julie’ye bir mimar olarak (bununla bağlantılı bir şekilde bir insan olarak da) saygı duymayan ofisin patronu tarafından bu bilgi şaşkınlıkla karşılanıyor. Bu kısa girişte bile dizi, mimarlık sektöründeki yıldız mimar (starchitect) ile meslek içinde kaybolmaya mahkum edilip göz ardı edilmiş mimar profillerine küçük birer açıklık getiriyor. Bu iki karaktere aynı geçmişi vererek de aslında kavramın altındaki boş havayı eleştirmeyi de ihmal etmiyor çünkü dizinin ilerleyen kısmında göreceğimiz gibi, bu ikilinin katılacakları mimarlık yarışmasının kazanan fikri, Julie tarafından geliştiriliyor.