21 Mayıs 2025 Çarşamba

19. Venedik Mimarlık Bienali: Toprağın Sesini Dinlemek

Eren Can Altay  |  Ed. Seda İstifciel


Her iki yılda bir olduğu gibi, mimarlığın en prestijli bienali, Venedik Mimarlık Bienali, yeniden ziyaretçilerini ağırlamaya hazır. 10 Mayıs’ta kapılarını açan bu senenin bienali, Carlo Rotti’nin kuratörlüğünde gerçekleşiyor. 23 Kasım’a kadar görülebilecek bienal’in bu yılki konusu ise “Intelligens. Natural. Artificial. Collective.”.

Sergi geleneksel olarak Arsenale ve Giardini yapı komplekslerinde yer alıyor ancak bu seneki bienalde Giardini’de gerçekleşmekte olan restorasyon çalışmaları sebebiyle, sergi organizasyonlarında kimi farklılıklar gerçekleşiyor. Bu durum, organizatörler ve kuratör tarafından neredeyse avantaja çevrilerek, Venedik şehrine daha fazla yayılan bir bienalin önünü açıyor. Bugüne kadar ki en geniş Bienallerden biri olacağı belirtilen sergide 66 ülke pavilyonu yer alıyor. 

Konusu ile mimarlıkta yaşanan paradigma kaymasına değinen bienal, hem teknolojik hem de iklimsel değişimlere dokunmaya çalışarak, belki de çok geniş bir temayı sırtlamışa benziyor. Gerçi bu durumun, katılımcı kuratörlere ve mimarlara konu bazında çok geniş bir yelpaze sunduğu da söylenebilir. Zaten bunu da ülke pavyonlarında görmek mümkün. 

Türkiye Pavyonu da, geçtiğimiz senelerde olduğu gibi Arsenale’de yerini aldı. Ceren Erdem ve Bilge Kalfa’nın kuratörlüğünü yaptığı ve organizasyonunu İKSV’nin üstlendiği Türkiye Pavyonu “Yerebasan” ismini taşıyor. Kavramsal bir altlık üzerinde pratik örneklere doğru ilerleyen pavyon, toprağı, bilginin kaynağı olarak ele alıyor ve onu geçmiş ile geleceği bağlayan bir araca dönüştürmeye çalışıyor. Bu altyapı üzerinde mimari üretim pratiklerine geçiş yapan çalışma, modern/çağdaş mimarinin temiz ve denetlenebilir bir çevre yaratabilmek için topraktan nasıl uzaklaştığını ve sterilleştiğini vurgulamaya çalışıyor. Bu amaçta birçok güncel çalışma ve yapı örneği sergileyen Türkiye Pavyonu, bunun yanında YEM kitabevinden çıkarılan bir kitaba, çeşitli dokümantasyonlara ve duyusal deneyimlere de, bienal çatısı altında yer veriyor. 


Bienal genelinde ise birçok ülke pavyonu dikkatleri üzerine çekmiş durumda. Bunların arasında Bahreyn Pavyonu, Altın Aslan ödülüne (Golden Lion for Best National Participation) layık görülerek en iyi ülke pavyonu seçildi. Merkezi bir soğutma sisteminin taşıyıcı bir işlevi de yerine getirerek bir çatı yapısını taşıyan ve bu bölgede mekansal bir soğutma işlevi gören yerleştirme/yapı, iklimsel konforun da toplumsal eşitlik unsurlarından biri olduğunu öne sürüyor. “Heatwave” (ısı dalgası) adını taşıyan pavyon, bu toplumsalcı yanını ise, geliştirdikleri sistemin kullanıcısı olarak inşaat işçilerine odaklamasından alıyor. 


Lübnan pavyonu da politik altlığı ile diğer pavyonlardan ayrılan bir yapıya sahip. “The Land Remembers”(Toprak hatırlar) adını taşıyan pavyon, toprağın, Lübnan coğrafyasında siyasi dengesizlik, yönetim zaafları ve savaşlar ile nasıl yok edildiğini ya da kullanılamaz hale getirildiğini belgeliyor. İsrail’in Hizbullah’a karşı başlattığı saldırılarda bombalanan bölgelerin işaretlenmesi ve bunların toprağa etkilerinin irdelenmesi öne çıkan görseller arasında yer alıyor. Ekibin, Lübnan’ın güney bölgelerinde belgeleme yapan üyesinin, İsrail’in paramedik ve gazetecileri hedef alan dron saldırıları sonucunda öldürülmesi de, Venedik Bienalini ekibin geri kalanı için daha bireysel bir etkinliğe çevirmiş. 

Ülke pavyonlarının yanı sıra dikkat çeken bir diğer yerleştirme de, Norman Foster’ın Porsche için tasarladığı “Gateway” (geçit). Porsche’nin kendi pavyonu olarak da algılanabilecek yerleştirme, deniz bisikletleri için yapılmış bir istasyon olarak hizmet veriyor. Alüminyum çerçevelerle oluşturulan geçit yapısı, bir yandan fonksiyonel bir amaca hizmet ederken, görsel açıdan da bienalin temasındaki gelecek göndermesine atıfta bulunuyor. 80’ler ve 90’lardaki bilim kurgu-futuristik görsellerde ya da kıyafetlerde çokça yer alan parlak ve metalimsi doku, belli ki bugün de gelecek referansı vermek için kullanılıyor gibi duruyor. 

Bunlara ek olarak daha birçok ilgi çekici ve mimarlığın bugününü ve geleceğini sorgulatan pavyon, konferans ve etkinlik Kasım ayına kadar tüm Venedik’e yayılmaya devam edecek. Bu yıl içerisinde İtalya’ya ya da Venedik’e yolu düşen ve mimari ile ilgilenen herkesin, bienali kaçırmamasını tavsiye ederim. Bunu başarabilecek olan azınlığa şimdiden iyi eğlenceler dilerim. 

EK OLARAK: 

Mimarlık Bienali Broşür linkli: https://static.labiennale.org/files/architettura/Documenti/biennale-architettura-2025a.pdf  

Bienal Resmi Sitesi:

https://www.labiennale.org/en/architecture/2025  

IKSV Türkiye Pavyonu sitesi:

 https://turkiyepavilion25.iksv.org  




Yorumunuzu bırakın